Kulakta dolgunluk hissi, genellikle orta kulak basıncının değişmesi veya tıkanıklık durumlarında ortaya çıkar. Bu his; uçak yolculuğu, sinüzit, alerji veya östaki borusu disfonksiyonu gibi durumlarla ilişkilidir ve kişinin duyma kalitesini geçici olarak etkileyebilir.

Östaki borusunun yeterli çalışmaması, kulak ile geniz arasındaki basınç dengesini bozar ve kulakta basınç, tıkanıklık ya da dolgunluk hissine yol açar. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında bu durum sık görülür ve genellikle geçicidir.

Kulak kirinin (buşon) birikmesi de dolgunluk hissine neden olabilir. Dış kulakta biriken buşon, ses iletimini engelleyerek kişinin kulağında basınç hissi oluşturur. Bu durumda bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılan temizlik genellikle yeterli olur.

Tedavi altta yatan nedene göre değişir. Nazal spreyler, buhar uygulamaları ve yutkunma egzersizleri östaki fonksiyonunu destekler. Alerji kaynaklı durumlarda antihistaminikler, enfeksiyon varlığında ise uygun antibiyotik tedavisi planlanabilir. Hangi yöntemin daha uygun olduğu hekiminiz tarafından belirlenir.

Bilmeniz GerekenlerBilgi
TanımKulakta dolgunluk hissi, kulağın tıkalıymış gibi algılanması, basınç hissi veya seslerin boğuk duyulması şeklinde kendini gösteren yaygın bir semptomdur.
Yaygın NedenlerÖstaki borusu disfonksiyonu, orta kulak enfeksiyonu (otitis media), kulak kiri (buşon), uçak yolculuğu veya rakım değişiklikleri, alerjik rinit, sinüzit, iç kulak sıvı basıncı değişiklikleri.
Östaki Borusu DisfonksiyonuÖstaki borusu, orta kulak ile geniz arasında bağlantı kurar. Bu borunun tıkanması veya tam çalışmaması kulakta basınç ve dolgunluk hissine neden olur.
Orta Kulak EnfeksiyonlarıÖzellikle çocuklarda sık görülen otitis media, kulakta sıvı birikimine yol açarak dolgunluk ve işitme azalmasına neden olur.
Kulak Kirinin BirikmesiDış kulak yolunda biriken serumen (buşon) tıkanıklık yaparak dolgunluk ve sesin boğuk duyulmasına yol açabilir.
BarotravmaUçak seyahati, dalış gibi durumlarda ani basınç değişiklikleri kulakta dolgunluk ve ağrıya neden olabilir.
Alerjik ve Viral NedenlerAlerjik rinit ve üst solunum yolu enfeksiyonları östaki borusunun şişmesine yol açarak kulakta tıkanıklık hissi oluşturabilir.
Meniere Hastalığıİç kulakta sıvı artışı ile giden bu hastalık, dolgunluk hissi ile birlikte baş dönmesi, kulak çınlaması ve işitme kaybına yol açabilir.
Geçici DurumlarUykusuzluk, stres, yorgunluk veya yüksek sese uzun süre maruz kalma sonrası geçici dolgunluk hissi oluşabilir.
Tanı YöntemleriKulak muayenesi (otoskopi), timpanometri, saf ses odyometrisi, kulak basınç testleri, nazofarenks ve sinüs muayenesi gerekebilir.
Tedavi YöntemleriNedene bağlı olarak antibiyotikler, burun açıcı spreyler, alerji ilaçları, östaki egzersizleri (Valsalva manevrası), kulak kiri temizliği, cerrahi müdahaleler (tüp uygulaması gibi) uygulanabilir.
Evde Alınabilecek ÖnlemlerSakız çiğneme, esneme, yutkunma hareketleri, buhar soluma, tuzlu su ile burun temizliği gibi yöntemler kulaktaki basıncı hafifletebilir.
Ne Zaman Doktora BaşvurulmalıKulak ağrısı, işitme kaybı, kulak akıntısı, baş dönmesi veya denge kaybı eşlik ediyorsa mutlaka kulak burun boğaz (KBB) uzmanına başvurulmalıdır.

Kulakta dolgunluk hissi nasıl tarif edilir?

Bu hissi anlamak için öncelikle kulağın nasıl çalıştığını biraz konuşmamız gerekir. Kulağınız sadece sesi duyan bir organ değildir; aynı zamanda kendi içinde muazzam bir basınç dengeleme sistemine sahiptir. Özellikle orta kulak dediğimiz, kulak zarının hemen arkasındaki boşluk, hava ile dolu olmalıdır. Bu havanın basıncı, dış dünyadaki atmosfer basıncıyla eşit olduğunda kulak zarı titreşir ve siz sesleri berrak bir şekilde duyarsınız. Ancak bu denge bozulduğunda, yani içerideki basınç düştüğünde veya arttığında, kulak zarı gerilir. İşte sizin hissettiğiniz o “dolgunluk” aslında kulak zarının gerilme hissidir.

Hastalarımız bu durumu genellikle seslerin boğuklaşmasıyla birlikte yaşarlar. Kendi sesinizin kulağınızın içinde yankılandığını (buna otofoni diyoruz) fark edebilirsiniz. Yemek yerken çiğneme sesleri sanki beyninizin içinde yankılanıyormuş gibi gelebilir. Bazen de dolgunluk hissine eşlik eden ince bir çınlama veya hafif bir baş dönmesi olabilir. Bu belirtilerin hepsi, dolgunluğun kaynağının dış kulakta mı, orta kulakta mı yoksa daha derinlerde, iç kulakta mı olduğu konusunda bize ipuçları verir.

Kulakta dolgunluk hissi ne zaman acil bir durumdur?

Burası belki de bu yazının en hayati kısmıdır. Kulak dolgunluğu her zaman “birkaç güne geçer” diyebileceğimiz masum bir durum olmayabilir. Özellikle de bu his aniden ortaya çıkmışsa. Sabah uyandınız ve bir kulağınızda yoğun bir tıkanıklık hissettiniz. Parmağınızla kulağınızı karıştırdınız, esnediniz ama geçmedi. Eğer bu dolgunluk hissine, o kulakta işitme kaybı da eşlik ediyorsa, durumu ciddiye almalısınız.

Biz buna “Ani İşitme Kaybı” diyoruz. Genellikle hastalarımız bunu basit bir kulak kiri tıkanıklığı veya “kulağıma su kaçtı” durumuyla karıştırır ve doktora gitmeyi ertelerler. Ancak ani işitme kaybı, iç kulaktaki sinir hücrelerinin oksijensiz kalması veya viral bir saldırıya uğraması sonucu gelişen ve ilk 72 saatin tedavi başarısı için altın değerinde olduğu acil bir durumdur. Eğer dolgunluk hissiyle birlikte telefondaki sesi duyamıyorsanız, fısıltıları ayırt edemiyorsanız, vakit kaybetmeyin. Bu durumda hissettiğiniz dolgunluk, basınçtan değil sinir hücrelerinin fonksiyon kaybından kaynaklanan bir “uyaran eksikliği” hissidir.

Bu acil tabloya eşlik edebilecek bazı belirtiler şunlardır:

  • Uğultu
  • Şiddetli çınlama
  • Baş dönmesi
  • Sesin yönünü tayin edememe

Dış kulak yolunda dolgunluk hissi neden olur?

Şimdi biraz daha basit, ama bir o kadar sık karşılaştığımız nedenlere inelim. Bazen çözüm sandığınızdan çok daha yakındadır, hemen dış kulak yolunda. Kulak yolu, kendini temizleme özelliğine sahip bir organdır. Cildimizdeki bezler “serumen” dediğimiz sarımsı bir salgı üretir. Bu salgı aslında kir değil kulağı koruyan bir nevi “doğal antibiyotikli merhem”dir. Çene hareketleriyle bu salgı zamanla dışarı atılır.

Ancak bazı durumlarda, özellikle de kulak pamuklarıyla kulağını temizlemeye çalışan hastalarda, bu doğal mekanizma bozulur. Pamukla temizlemeye çalışırken bu salgıyı içeri, kulak zarına doğru itersiniz. Zamanla orada biriken ve sertleşen buşon (kulak kiri), kulak yolunu tamamen tıkayabilir. Bu durumda hissettiğiniz dolgunluk tamamen mekaniktir; yani orada fiziksel bir tıkanıklık vardır. Özellikle banyo veya havuz sonrası bu kirin su çekip şişmesiyle dolgunluk hissi aniden artabilir ve tam bir sağırlık hissine dönüşebilir.

Dış kulakta dolgunluk yapan diğer etkenler şunlardır:

  • Dış kulak yolu iltihabı
  • Egzama
  • Mantar enfeksiyonları
  • Yabancı cisimler
  • Kemikçik büyümeleri

Östaki borusu tıkanıklığı dolgunluk hissini nasıl tetikler?

Polikliniklere “kulağım tıkalı” şikayetiyle başvuran hastaların çok büyük bir kısmında sorumlu organ Östaki tüpüdür. Bu tüp, geniz ile orta kulak arasında uzanan, normalde kapalı duran ancak yutkunma ve esneme sırasında açılan bir kanaldır. Her açılışında orta kulağa bir miktar hava gönderir ve basıncı dengeler.

Grip, nezle, sinüzit veya alerjik rinit gibi durumlarda, bu tüpün genizdeki ağzı ödemlenir ve şişer. Tüp açılamaz hale gelir. Orta kulaktaki hava, mukoza tarafından emilir ve yerine yeni hava gelemez. Sonuç? Orta kulakta bir vakum oluşur. Bu vakum, kulak zarını içeri doğru çeker. İşte o an hissettiğiniz dolgunluk, vakumun ta kendisidir. Sanki uçağın inişe geçtiği anı sürekli yaşıyormuşsunuz gibi bir his oluşur. Bu duruma “Obstrüktif Östaki Disfonksiyonu” diyoruz.

Bu mekanizmayı tetikleyen faktörler şunlardır:

  • Mevsimsel alerjiler
  • Geniz eti büyümesi
  • Burun kemiği eğriliği
  • Reflü
  • Sigara kullanımı
  • Üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Kilo kaybı vb.

Kilo kaybı kulak dolgunluğuna neden olabilir mi?

Kulağa tuhaf geliyor değil mi? “Zayıflamakla kulağın ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. Ancak Östaki tüpünün etrafında onu destekleyen yağ yastıkçıkları bulunur. Hızlı ve aşırı kilo verdiğinizde, vücudunuzun diğer bölgelerindeki yağlar eridiği gibi, bu tüpün etrafındaki yağ dokusu da azalır.

Bu durumda tüp, olması gerektiği gibi kapalı kalamaz ve sürekli açık hale gelir. Biz buna “Patuloz Östaki” diyoruz. Tüp sürekli açık kaldığında, genizden gelen her türlü ses ve hava kontrolsüzce orta kulağa girer. Bu hastalarımızın şikayeti çok tipiktir: “Hocam, nefes alıp verişimi kulağımın içinde duyuyorum, kendi sesim kafamın içinde yankılanıyor.” Bu durum da bir dolgunluk hissi yaratır ama mekanizması tıkanıklığın tam tersidir. Özellikle spor yaparken veya yorulduğunuzda bu his artabilir. Bu ayrımı yapmak çok önemlidir çünkü tıkalı bir tüpü açmaya çalışmakla, açık kalan bir tüpü tedavi etmek tamamen zıt yaklaşımlar gerektirir.

Patuloz östakiye yol açabilen durumlar şunlardır:

  • Aşırı kilo kaybı
  • Dehidratasyon
  • Gebelik
  • Romatizmal hastalıklar
  • İleri yaş
  • Bazı nörolojik ilaçlar

Meniere hastalığı ve iç kulak tansiyonu dolgunluk yapar mı?

Eğer sorun dış veya orta kulakta değilse, yolculuğumuz iç kulağa, salyangozun içine doğru devam eder. İç kulak, içinde sıvıların dolaştığı kapalı bir sistemdir. Bu sıvıların basıncı çok hassas bir dengede tutulur. Ancak bazen, nedeni tam bilinmemekle birlikte bu sıvıların üretimi artar veya emilimi bozulur. İç kulakta basınç artmaya başlar. Buna “Endolenfatik Hidrops” veya daha bilinen adıyla Meniere Hastalığı denir.

Meniere hastaları için kulak dolgunluğu, yaklaşan fırtınanın ilk habercisidir. Şiddetli bir baş dönmesi (vertigo) atağı gelmeden saatler veya günler önce kulakta tarifsiz bir basınç ve dolgunluk hissi başlar. Hastalar bunu “kulağım patlayacakmış gibi” diye tarif edebilirler. Bu basınca genellikle kalın tonlu bir uğultu eşlik eder. Meniere’de dolgunluk hissi dalgalıdır; atak geçer, basınç azalır, sonra tekrar gelir. Eğer dolgunluk hissiniz gün içinde artıp azalıyorsa ve buna baş dönmesi atakları eşlik ediyorsa, iç kulak tansiyonundan şüphelenmek gerekir.

Gizli işitme kaybı ve nörolojik nedenler dolgunluk yaratır mı?

Bazen hastalarımız yoğun bir dolgunluk şikayetiyle gelirler, testlerini yaparız ve her şey “mükemmel” görünür. Kulak zarı sağlam, basınç normal, işitme testi normal. Peki hasta yalan mı söylüyor? Asla. Burada “Gizli İşitme Kaybı” veya “Koklear Sinaptopati” dediğimiz durum devreye giriyor olabilir.

Özellikle gürültülü ortamlarda çalışan veya çok sık yüksek sesli müzik dinleyen gençlerde gördüğümüz bu durumda asıl hasar sesi duyan hücrelerde değil o sesi beyne taşıyan sinir bağlantı noktalarındadır. Standart testler bu ince hasarı göremez. Ancak beyin, sinyalleri net alamadığı için “duymak” adına ekstra efor sarf eder. Bu nöral yorgunluk ve sinyal eksikliği, kişi tarafından bir “tıkanıklık” veya “dolgunluk” olarak algılanır. Yani kulak mekanik olarak açıktır ama nörolojik olarak bir veri akışı problemi vardır:

Odyolog dolgunluk hissi tanısını nasıl koyar?

Polikliniğe girdiğinizde biz Odyologlar, dolgunluk hissinin kaynağını bulmak için adeta bir dedektif gibi çalışırız. Sadece kulağınıza bakmak yetmez, bir dizi teknolojik testle kulağın her bölümünü ayrı ayrı analiz ederiz.

İlk durağımız genellikle Saf Ses Odyometrisidir. Sizi sessiz bir kabine alırız ve kulaklıklar takarız. Burada işitme eşiklerinizi belirleriz. Dolgunluk hissine eşlik eden bir işitme kaybı var mı? Varsa bu kayıp alçak tonlarda mı (Meniere şüphesi) yoksa tiz tonlarda mı? İletim tipi mi (orta kulak sorunu) yoksa sinirsel mi?

Sonraki ve belki de dolgunluk hissi için en kritik test Timpanometridir. Kulağınıza yumuşak bir tıpa yerleştiririz ve hafif bir basınç veririz. Bu test bize kulak zarının ne kadar hareketli olduğunu ve orta kulak basıncını gösterir. Eğer grafikte düz bir çizgi çıkarsa (Tip B), bu orta kulağın sıvıyla dolu olduğunu gösterir. Eğer grafik negatif tarafa kaymışsa (Tip C), bu ciddi bir östaki tıkanıklığı ve vakum olduğunu kanıtlar. Bu test, dolgunluğun “mekanik” bir nedeni olup olmadığını saniyeler içinde söyler.

Ayrıca Akustik Refleks testleri ile orta kulaktaki minik kasların ve beyin sapı yollarının sağlığını kontrol ederiz. Daha ileri şüphelerde ise Elektrokokleografi (ECohG) dediğimiz testi uygularız. Bu testle iç kulak sıvısının basıncını ölçeriz; tıpkı göz tansiyonunu ölçmek gibi düşünebilirsiniz. Eğer Meniere hastalığınız varsa, bu testte belirgin sapmalar görürüz.

Tanı sürecinde kullanılan testler şunlardır:

  • Saf ses odyometrisi
  • Konuşma odyometrisi
  • Timpanometri
  • Akustik refleks testi
  • Otoakustik emisyon
  • VEMP testi
  • ECohG testi

Kulak dolgunluğunu geçirmek için hangi manevralar yapılır?

Eğer yapılan testler sonucunda dolgunluk hissinin nedeni basit bir östaki disfonksiyonu (basınç eşitleme sorunu) çıkarsa, ilaçların yanı sıra bazı fiziksel manevralar çok işe yarar. Ancak bu manevraları yapmadan önce mutlaka doktorunuzun “kulak zarında delik yok” ve “enfeksiyon aktif değil” onayını almalısınız.

En bilineni Valsalva Manevrasıdır. Derin bir nefes alırsınız, ağzınızı kapatırsınız, burnunuzu parmaklarınızla sıkarsınız ve havayı nazikçe burnunuza doğru itersiniz (sanki sümkürüyormuş gibi ama hava çıkmayacak). Bu basınçla hava genizden östaki borusuna dolar ve tüpü zorla açar. Başarılı olduğunda kulağınızdan bir “pıt” sesi gelir ve bir rahatlama hissedersiniz. Ancak bunu çok sert yaparsanız kulak zarına zarar verebilirsiniz, nazik olmak esastır.

Bir diğeri Toynbee Manevrasıdır. Burnunuzu elinizle sıkıca kapatıp yutkunmaya çalışırsınız. Bu hareket kasları kullanarak tüpü açmaya zorlar. Ayrıca sakız çiğnemek, balon şişirmek veya esnemek de östaki tüpünü çalıştıran doğal egzersizlerdir. Özellikle uçak yolculuklarında bu hareketleri sık sık yapmak koruyucudur.

Yaşam tarzı değişiklikleri dolgunluk hissine iyi gelir mi?

Özellikle iç kulak tansiyonuna (Meniere) veya östaki sorunlarına bağlı dolgunluklarda, yedikleriniz ve içtikleriniz ilacınız olabilir. İç kulak sıvıları, vücudun genel su ve tuz dengesinden doğrudan etkilenir. Eğer çok tuzlu yerseniz, vücudunuz su tutar; aynı şekilde iç kulağınız da su tutar ve basıncı artar. Bu da dolgunluk hissini tetikler.

Bu nedenle Meniere hastalarımıza veya sık dolgunluk yaşayanlara mutlaka tuz kısıtlaması öneririz. Gün içinde bol su içmek (dehidratasyonu önlemek için) ve stresi yönetmek de çok önemlidir. Stres, vücuttaki hormon dengesini değiştirerek hem kas gerginliğine hem de iç kulak dolaşım bozukluklarına yol açabilir. Kafein ve alkol de iç kulak damarlarını etkileyerek semptomları kötüleştirebilir.

Uzak durmanız önerilen gıdalar  şunlardır:

  • Turşu
  • Şalgam suyu
  • Maden suyu
  • Cips
  • Hazır çorbalar
  • Konserve gıdalar
  • Soya sosu

İşitme cihazı ve rehabilitasyon dolgunluk hissini azaltır mı?

Kronikleşmiş, yani ne yaparsak yapalım tamamen geçmeyen dolgunluk hislerinde veya kalıcı işitme kaybı gelişen durumlarda Odyolojik rehabilitasyon devreye girer. Beyin, duyamadığı bir frekans olduğunda o bölgedeki aktiviteyi artırmaya çalışır ve bu durum bazen “sessizliğin sesi” dediğimiz çınlamaya veya dolgunluk algısına dönüşür.

Bu hastalarda işitme cihazı kullanmak mucizevi etkiler yaratabilir. Cihaz, kulağa tekrar “ses” göndererek beynin o bölgeyi doldurma çabasını sonlandırır. Hasta çevresel sesleri duymaya başladığında, kendi iç sesine ve kulağındaki o basınca odaklanmayı bırakır. Ayrıca “Tinnitus Maskeleme” özelliği olan cihazlarla, kulağa okyanus sesi veya beyaz gürültü gibi rahatlatıcı sesler verilerek dolgunluk ve çınlama hissi baskılanır. Zamanla beyin bu hissi “önemsiz” olarak etiketlemeyi öğrenir ve hasta artık o dolgunluğu hissetmez hale gelir.

Üçüncü pencere sendromu kulakta dolgunluk hissi oluşturur mu?

Çok nadir görülen ama atlanmaması gereken ilginç bir durumdan da bahsetmek gerekir: Süperior Semisirküler Kanal Dehissansı (SSKD). İsmi biraz korkutucu ve uzun olsa da mantığı basittir. İç kulağımızdaki denge kanallarının üzeri normalde kemikle kaplıdır. Bazı kişilerde bu kemik doğuştan incedir veya zamanla erir. Yani iç kulakta, olmaması gereken bir “açıklık” veya “üçüncü bir pencere” oluşur.

Bu açıklık, beyin basıncının doğrudan iç kulağa yansımasına neden olur. Bu hastalarımız çok spesifik bir dolgunluk tarif ederler: “Kalp atışımı kulağımda duyuyorum,” “Gözlerimi hareket ettirirken bile ses duyuyorum,” veya “Topuklarımı yere vurduğumda sesi kulağımda güm güm ötüyor.” Hatta yüksek bir ses duyduklarında (örneğin bir kapı çarpması) anlık baş dönmesi yaşayabilirler. Bu tip mekanik bir sorunda dolgunluk hissi süreklidir ve ancak çok detaylı tomografi ve VEMP testleri ile teşhis edilebilir. Bu standart tedavilere yanıt vermeyen inatçı dolgunlukların altındaki gizli sebep olabilir.

  1. pencere sendromu denilince ilk akla gelen SSKD olsa da perilenf fistülü ve LVAS gibi başkaca 3. pencere sendromu durumları da vardır. Bu durumlarının ayırıcı tanısı odyologunuz tarafından sağlanacaktır.

Boyun ve çene problemleri kulağı etkiler mi?

Kulağınız ağrıyor veya dolgun hissediyor olabilirsiniz ama suçlu belki de kulağınız değildir. Çene eklemi (Temporomandibular Eklem), dış kulak yolunun hemen önünde yer alır. Parmağınızı kulağınıza sokup ağzınızı açıp kapatırsanız eklemin hareketini hissedebilirsiniz. Gece diş sıkan, diş gıcırdatan veya çene eklemi problemi yaşayan kişilerde, bu eklemdeki ödem ve kas spazmı doğrudan kulağa yansır.

Hasta bize “kulağım ağrıyor ve tıkalı” diye gelir. Kulağa bakarız, tertemizdir. İşitme testi yaparız, pırıl pırıldır. Ama çene eklemini muayene ettiğimizde hassasiyet görürüz. Aynı şekilde boyun fıtığı veya boyun kaslarındaki gerginlikler de sinir ağları yoluyla kulağa vuran dolgunluk hissine neden olabilir. Bu durumlarda tedaviyi Diş Hekimleri veya Fizyoterapistlerle ortak yürütürüz.

Çene kaynaklı dolgunluğu düşündüren belirtiler şunlardır:

  • Sabahları kulak ağrısıyla uyanmak
  • Şakaklarda ağrı
  • Yemek yerken çıtırtı sesi
  • Ağzı açmakta zorlanma

Sıkça Sorulan Sorular

Kulakta dolgunluk hissi neden oluşur?

Kulakta dolgunluk hissi genellikle orta kulakta sıvı birikmesi, kulak kiri, östaki borusu disfonksiyonu veya basınç değişiklikleri nedeniyle oluşur. Enfeksiyonlar ve alerjiler de bu hissi tetikleyebilir.

Östaki borusu tıkanıklığı kulakta dolgunluk yapar mı?

Evet, östaki borusu düzgün çalışmadığında orta kulaktaki basınç dengesi bozulur ve bu durum kulakta dolgunluk, işitme azalması ve bazen çınlama ile kendini gösterebilir.

Alerjiler kulakta dolgunluk hissine neden olabilir mi?

Mevsimsel alerjiler veya rinit gibi durumlar burun tıkanıklığına yol açarak östaki borusunun işlevini engeller ve bu da kulakta basınç hissi ve dolgunluk yaratabilir.

Kulak kiri birikmesi dolgunluk hissi yapar mı?

Evet, kulakta biriken fazla kulak kiri (buşon), dış kulak yolunu tıkayarak ses iletimini bozar ve dolgunluk ya da tıkanıklık hissine neden olabilir.

Kulakta dolgunluk hissi enfeksiyon belirtisi olabilir mi?

Orta kulak iltihabı gibi enfeksiyonlar kulakta dolgunluk, ağrı, işitme kaybı ve ateşe neden olabilir. Bu durumda mutlaka tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.

Uçak yolculuğu sırasında kulakta dolgunluk neden olur?

Basınç değişiklikleri östaki borusunun kapanmasına neden olabilir. Bu da kulakta tıkanıklık, dolgunluk ve bazen ağrıya yol açar. Sakız çiğnemek veya yutkunmak rahatlatıcı olabilir.

Kulakta dolgunluk hissi nasıl geçer?

Nedene göre tedavi değişir. Alerji varsa antihistaminikler, enfeksiyon varsa antibiyotikler, kulak kiri varsa hekim tarafından temizleme işlemi uygulanabilir. Östaki borusu egzersizleri de fayda sağlayabilir.

Kulakta dolgunluk ne kadar sürer?

Geçici nedenlere bağlıysa birkaç saat içinde geçebilir; ancak enfeksiyon ya da yapısal bir sorun varsa günler hatta haftalar sürebilir. Süre uzarsa doktora başvurulmalıdır.

Kulakta dolgunlukla birlikte baş dönmesi olursa ne anlama gelir?

Bu durum iç kulakla ilgili bir sorunu düşündürebilir. Vestibüler sistem etkilenmişse denge bozukluğu, baş dönmesi ve dolgunluk birlikte görülebilir. Kulak burun boğaz uzmanı değerlendirmesi önerilir.

Kronik kulakta dolgunluk hissi nasıl tedavi edilir?

Kronik durumlarda altta yatan alerjik veya yapısal nedenler araştırılır. Tedavi uzun süreli ilaç kullanımı, nazal spreyler, alerji tedavileri veya gerekli durumlarda cerrahi girişimleri içerebilir.

Yazıyı Puanlayın!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

İstanbul'daki Kliniğimizin Konumu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Call Now Button