İç kulak bozuklukları, baş dönmesi, vertigo ve denge sorunlarının en sık nedenlerinden biridir. İç kulakta yer alan denge organları, beyne denge bilgisi iletir. Bu yapıların işlev bozukluğu, kişinin etrafının dönmesi veya dengesiz hissetmesi şeklinde kendini gösterir.
Meniere hastalığı, vestibüler nörit ve labirentit gibi hastalıklar iç kulak kaynaklı vertigonun başlıca nedenleridir. Bu hastalıklarda işitme kaybı, kulakta dolgunluk ve çınlama gibi ek belirtiler görülebilir. Şikayetler, ani ataklarla şiddetli şekilde ortaya çıkabilir.
İç kulak bozuklukları, günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtlayabilir. Hastalar yürümekte zorlanabilir, düşme riski artabilir ve yaşam kalitesi olumsuz etkilenir. Bu nedenle doğru tanı ve uygun tedavi yöntemleri, hem güvenlik hem de yaşam konforu açısından kritik öneme sahiptir.
Tedavi sürecinde ilaç tedavisi, vestibüler rehabilitasyon ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir. Hastalığın tipine göre cerrahi yöntemler de gündeme gelebilir. Düzenli takip ve kişiye özel tedavi planları, iç kulak bozukluklarının kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
Vertigo Nasıl Hissedilir?
Baş dönmesi, kişinin dengesini korumakta zorlandığı, çevresini dönüyormuş veya kendisi dönüyormuş gibi hissettiği bir durumdur. Genellikle iç kulak veya sinir sistemi ile ilgili sorunlardan kaynaklanır. Bu durum halk arasında “vertigo” olarak bilinen durumdur. Dizziness ise baş dönmesi olmaksızın sersemlik dengesizlik ve güçsüzlük, boşluğa düşme hissi gibi çeşitli ve farklı durumları içerir.
Baş dönmesinin altta yatan durumlara göre farklı belirtilerle kendini gösterebilir. Kişi baş dönmesi yaşarken aşağıdaki belirtileri de hissedebilir:
- Ayılma hissi (presenkop)
- Ayakta durmada veya yürürken zorluk
- Mide bulantısı
- İşitme kaybı ve/veya kulakta dolgunluk
- Baş ağrısı
Bu belirtiler baş dönmesinin şiddetine ve nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir. Özellikle iyi huylu paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV)(Halk arasındaki ismi ile Kristal Kayması), Meniere hastalığı ve Vestibüler Nörit gibi rahatsızlıklar vertigonun en sık karşılaşılan nedenlerindendir. Ayrıca psikolojik faktörler özellikle anksiyete veya panik ataklar baş dönmesi şikâyetlerini artırabilir.
Dizziness Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Dizziness, kişinin kendini dengesizlik hali içerisinde hissetmesi durumudur. Genellikle iç kulak problemleri birincil nedenlerdir. Bununla birlikte tansiyon düşüklüğü veya nörolojik hastalıklardan kaynaklanabilir. Ancak; anksiyete, yorgunluk, stress, susuzluk ve bazı ilaçlar da baş dönmesine yol açabilir. Dizziness geçici olabileceği gibi uzun süren vakalar da görülebilir. Tedavi yöntemleri rahatsızlığın nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir. İlaç tedavisi, denge egzersizleri ve sıvı alımı gibi yöntemler baş dönmesini hafifletmede etkilidir. Şiddetli baş dönmesi durumunda veya kronik dizziness durumlarında ise mutlaka tıbbi değerlendirme, tedavi ve vestibüler rehabilitasyon gereklidir.
Dizziness’in Yaygın Belirtileri Nelerdir?
Dengesizlik karmaşık ve çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Bu belirtiler altta yatan sebebe bağlı olarak farklılık gösterir. Kişinin yaşadığı rahatsızlık hissi bazı durumlarda hafif olurken bazı durumlarda daha şiddetli ve rahatsız edici olabilir. Baş dönmesi sırasında ortaya çıkan belirtiler günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Tarif etmesi güç de bir durumdur. Dolayısıyla vestibüler muayenede hastanın yaşadığı dengesizlik hissini anlamak için çok detaylı bir öykü alınmalıdır. Tetikleyiciler nelerdir, ne kadar süredir bu şikayetler mevcuttur.
Yaygın belirtileri şunlardır:
- Vertigo (Baş dönmesi): Çevrenin veya kişinin kendisinin hareket ediyormuş gibi algılanması durumudur.. Genellikle iç kulak sorunları ile ilişkilidir ve mide bulantısı işitme kaybı gibi belirtilerle birlikte olabilir. Baş dönmesi ataklarını sıklıkla dizziness hali takip eder.
- Sersemlik: Kişi kendini bayılacakmış gibi hisseder ve bu genellikle beyne yeterince kan gitmemesi ile ilişkilidir. Bu durum halsizlik ve mide bulantısı ile birlikte görülebilir.
- Baygınlık (Presenkop): Kişi bayılacak gibi hisseder ancak bilincini kaybetmez. Ani tansiyon düşmesi veya dolaşım problemleri bu duruma neden olabilir.
- Denge kaybı, boşlukta olma hali, zemin ayağının altından kayıyormuş hissi: Kişinin dengede durmakta zorlandığı sallanıyormuş gibi hissettiği bir durumdur. Çok iyi vestibüler inceleme gerektirir.
Baş Dönmesinin Ana Nedenleri Nelerdir?
- Dehidratasyon: Yeterli sıvı alınmadığında (dehidratasyona bağlı), vücutta çeşitli değişikliler olur. Bu değişikliklerden en fazla etkilenen organlarımızdan birisi beyindir, beynin kimyasal metabolizması bozulduğu için sinir sistemi reaksiyonları yavaşlar, baş ağrısı, auralar gibi semptomlar tetiklenir. Dolayısıyla dizziness hali oluşabilir.
- Postüral (Ortostatik) Hipotansiyon: Vücut pozisyonunun ani değişikliklerinde ortaya çıkan dengesizlik, baş dönmesi durumudur. En sık aniden ayağa kalkıldığında veya öne eğilip hızlıca doğrulduğunda hissedilebilir. Bu postural değişiklik esnasında, kan basıncındaki ani düşüş oluşur ve geçici baş dönmesi ve dengesizliğe yol açar.
- İyi Huylu Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV): İç kulaktaki kristallerin yer değiştirmesi sonucu ani baş dönmeleri görülür. Bu baş dönmeleri belirli baş pozisyonlarında tetiklenir. Mekanik bir hastalık olduğu için ilaç tedavisi yoktur. Manevralar ile tedavi edilir.
- Meniere Hastalığı: İç kulakta endolenf sıvısındaki artış ile ortaya çıkan, ataklar halinde ilerleyen kronik bir hastalıktır. İç kulakta oluşan hasar ve etkilenen bölgeye göre semptomları farklılaşabilir, düzenli takip, iyi bir dökümantasyon gerektirir.
- Vestibüler Nörit/Labirentit: Viral enfeksiyonlar sonrası ortaya çıkan bu durum vertigo ve işitme kaybına neden olabilir.
- Düşük Kan Basıncı: Beyne yetersiz kan akışı nedeniyle ani baş dönmesi görülebilir.
- Kalp Rahatsızlıkları: Aritmiler ve kalp yetmezliği gibi durumlarda kalp, yeterli kan pompalamayı başaramayabilir. DOlayısıyla dolaşım sisteminde oluşan bu sekmeler baş dönmesi oluşturabilir.
- Anemi(Kansızlık): Aneminin vücuttaki oksijen taşıma kapasitesini azaltması ve bu durumun beyin gibi hayati organlara yeterince oksijen sağlanamamasıyla ilgilidir. Sadece beyne oksijen gitmemesi değil aynı zamanda dolaşımsal (çarpıntı vs) problemlerde oluşabilir. ANemisi olan bireylerde yorgunluk halinin sürekli olması da dengesizlik hissini arttıran bir diğer sebep olarak sıralanabilir.
- Psikolojik Faktörler: Anksiyete ve panik ataklar baş dönmesi olarak kendini gösterebilir. Ancak bu durum aslında çift yönlü bir ilişki de olabilir. Baş dönmesi ve dengesizlik hhali de anksiyeteyi tetikleyebilecek niteliktedir. Dolayısıyla psikojenik semptomlar ile vestibüler semptomlar arasında bir döngü söz konusudur.
İlaçlar Baş Dönmesine Neden Olabilir mi?
Bazı ilaçlar yan etki olarak baş dönmesineveya denge bozukluklarına neden olabilir. Özellikle de kan basıncını, sinir sistemini veya dengeyi etkileyen ilaçlar bu duruma yol açar. İlaçların baş dönmesine sebep olabileceği çeşitli mekanizmalar mevcuttur ve bu durum hastaların günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Farklı ilaç gruplarının nasıl baş dönmesine neden olabileceği aşağıda açıklanmıştır:
- Tansiyon ilaçları: Diüretikler beta blokerler ve ACE inhibitörleri gibi antihipertansif ilaçlar kan basıncını düşürerek baş dönmesine yol açabilir. Diüretikler kan hacmini azaltır ve bu durum beyne giden kan akışını etkileyerek sersemliğe neden olabilir. Beta blokerler ise kalp atış hızını yavaşlatarak benzer bir etkiye yol açabilir.
- Antiepileptik ilaçlar: Fenitoin ve karbamazepin gibi antiepileptik ilaçlar beyin aktivitesini yavaşlatır. Bu ilaçlar beyinciği etkileyerek koordinasyon kaybı ve baş dönmesi gibi semptomlara neden olabilir. Nörotransmitter seviyelerindeki değişiklikler de bu durumu tetikleyebilir.
- Antibiyotikler: Özellikle aminoglikozid sınıfından olan gentamisin ve tobramisin gibi antibiyotikler ototoksik etkiye sahiptir. İç kulaktaki dengeyi kontrol eden hücreler üzerinde olumsuz etkiler yaratarak baş dönmesi ve vertigo gibi şikayetlere yol açabilir.
- Kemoteröpatik Ajanlar: Kanser tedavilerinde kullanılan bazı ilaçlar (karboplatin)iç kulaktaki denge organlarında dejenerasyona yol açarak vestibüler hipofonksiyon yapabilir. Bu tedavilerden sonra dengesizlik hissi olan bireylerin vestibüler rehabilitasyon alarak denge kontrollerini ve postural istikrarlarını arttırması yaşam kalitelerinin artışı için çok önemlidir.
Baş Dönmesi Ciddi Bir Durumun Belirtisi Olduğunda Ne Yapmalı?
Baş dönmesi bazen ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir ve bu durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir. Kardiyovasküler sorunlar baş dönmesinin önemli nedenlerinden biridir. Kalp aritmileri kalp yetmezliği veya ortostatik hipotansiyon gibi durumlar baş dönmesine yol açabilir. Bu tür kalp problemleri bayılma riskini artırabileceğinden hızlı tıbbi değerlendirme önemlidir. Ayrıca ani baş dönmesi inme ya da geçici iskemik atak (TIA) gibi ciddi beyin sorunlarının habercisi olabilir.
Bu tür durumlar vücudun bir tarafında uyuşma konuşma zorluğu veya kafa karışıklığı gibi ek belirtilerle birlikte ortaya çıkabilir. Bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden acil tıbbi yardım alınmalıdır. Beyin hasarını en aza indirmek için erken müdahale çok önemlidir. Ayrıca nörolojik bozukluklar baş dönmesine ve denge sorunlarına neden olabilir. Özellikle multipl skleroz (MS) ya da Parkinson hastalığı olan kişilerde baş dönmesi ve dengesizlik yaygındır. Baş dönmesine neden olabilecek diğer merkezi sinir sistemi sorunları da göz ardı edilmemelidir.
Baş Dönmesi İçin En İyi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Baş dönmesi tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılır ve bunlar rahatsızlığın kaynağına göre değişiklik gösterir. İlaç tedavisi vestibüler sorunlara bağlı baş dönmesini hafifletmek için sıkça tercih edilir. Özellikle vertigo ataklarını azaltmak için kullanılan bazı ilaçlar semptomları yönetmek için etkili olabilir. Ayrıca Ménière hastalığı gibi durumlarda iç kulaktaki sıvı birikimini kontrol altına almak amacıyla çeşitli ilaç protokolleri reçete edilebilir.
Vertigo tedavisinde pozisyonel egzersizler de önemli bir rol oynar. BPPV’ye (kristal kayması) bağlı baş dönmesi durumunda uygun manevralar kullanılarak iç kulaktaki yer değiştirmiş kristallerin yerlerine geri döndürülmesi hedeflenir. Bu tür manevralar kesinlikle bu alanda uzman olan klinisyenler tarafından uygulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki BPPV’nin çeşitli varyantları vardır. Dolayısıyla önce bu tespit edilerek en etkin manevra belirlenmelidir. Aksi durumda baş dönmeleri daha da ağrılaşabilir.
Vestibüler rehabilitasyon terapisi (VRT) kronik baş dönmesi veya dizziness yaşayan bireylerde dengeyi iyileştirmek, bireyin yaşam kalitesini arttırmak ve düşme riskini azaltmak için kullanılan bir başka tedavi yöntemidir. Bu terapi özellikle vestibüler nörit , vestibüler migren, PPPD, taşıt tutması (hareket Hastalığı) gibi uzun süreli dengesizliklerde çok etkilir.
Hidrasyon da baş dönmesi tedavisinde önemli bir unsurdur. Vücut susuz kaldığında özellikle tansiyon düşüklüğü yaşanabilir ve bu da baş dönmesine yol açabilir.
Tedavi Edilmeyen Baş Dönmesinin Uzun Vadeli Komplikasyonları Nelerdir?
Tedavi edilmeyen baş dönmesi uzun vadede hem fiziksel hem de psikolojik ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Özellikle yaşlı bireylerde veya kronik baş dönmesi yaşayanlarda bu durum daha fazla risk taşır. Baş dönmesinin en tehlikeli sonuçlarından biri düşme riskinin artmasıdır. Düşmeler, kırıklar, kafa yaralanmaları ve ciddi travmalara neden olabilir. Bu durum özellikle yaşlılar için hareket kabiliyetini sınırlayabilir ve bakım ihtiyacını artırabilir. Bireyin kendi kendine yetme kapasitesini ve dolayısıyla depresyona eğilimini arttırır.
Baş dönmesi her yaş grubu için günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir. Kişinin araba kullanma, makine kullanma veya güvenli bir şekilde yürüme yeteneğini olumsuz etkileyerek kazalara sebebiyet verebilir. Ayrıca baş dönmesi yaşayan kişiler düşmekten korktukları için fiziksel hareketlerini kısıtlayabilirler. Bu hareketsizlik kas zayıflığı ve kemik sağlığının bozulmasına neden olabilir. Sonuç olarak düşme riski daha da artar ve bireyin genel sağlığı olumsuz yönde etkilenir.
Fiziksel sonuçların yanı sıra tedavi edilmeyen baş dönmesinin psikolojik etkileri de önemli olabilir. Bu semptomlar sosyal izolasyona neden olarak kişinin ruh halini de olumsuz etkiler. Bireylerde anksiyete depresyon gelişebilir. Çünkü bu kişiler genellikle sosyal ortamlarda kendilerini güvensiz hissederler ve toplumsal etkileşimlerden kaçınabilirler. Yaşam kalitesindeki düşüş kişinin hem psikolojik hem de sosyal sağlığını olumsuz etkiler.

Dr. Audiologist Emel Uğur was born in 1982 in Çanakkale. She worked for 15 years at Istanbul Training and Research Hospital, specializing in Pediatric Audiology, Otologic Diseases, and Vestibular System Disorders. In 2015, she joined the Acıbadem Healthcare Group. She currently works as a Dr. Audiologist at Acıbadem Altunizade Hospital and also serves as a faculty member and program director of the Audiometry Department at Acıbadem University Vocational School of Health Services.

İstanbul'daki Kliniğimizin Konumu