Vertigo atakları sırasında halsizlik ve iştahsızlık sık görülen şikâyetlerdir. Baş dönmesine eşlik eden mide bulantısı ve denge kaybı, hastanın normal beslenmesini zorlaştırır. Bu durum enerji yetersizliğine ve bitkinlik hissine yol açabilir.
Halsizlik ve iştah kaybı, vertigonun neden olduğu stres ve kaygı ile de ilişkilidir. Uzun süreli baş dönmesi yaşayan bireylerde psikolojik yük artar. Bu da dolaylı olarak iştahı ve genel enerji düzeyini olumsuz etkiler.
Vertigo hastalarında sıvı-elektrolit dengesini korumak, halsizlik şikâyetlerini azaltmada önemlidir. Bol su içmek, tuz dengesini düzenlemek ve hafif gıdalar tüketmek atak dönemlerinde fayda sağlar. Bu destekler tedaviye uyumu artırır.
Yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli doktor kontrolleri, hem baş dönmesi hem de halsizlik şikâyetlerinin kontrolünde önem taşır. Uygun tedavi planı ile hem iştahsızlık hem de yorgunluk belirgin ölçüde azaltılabilir.
Vertigo İştah Kaybına Sebep Olur mu?
Vertigo iştah kaybına neden olabilecek birçok fiziksel ve psikolojik etkiler barındırır. Özellikle mide bulantısı ve baş dönmesi gibi belirtiler iştahsızlığa yol açabilir. Vertigo hastası sık sık dengesizlik hissettiği için vücudu bu rahatsızlığı yönetmeye çalışır. Bu süreçte mide bulantısı devreye girer ve kişinin yeme isteğini önemli ölçüde azaltır. Yeme eylemi bulantıyı artırabileceği için kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak yemekten kaçınabilir.
Vertigo semptomları ayrıca kusmaya neden olabilir. Kişi bu tür fiziksel hislerin yoğun yaşandığı dönemlerde yemek yemeyi tehlikeli ya da rahatsız edici bulabilir. Bu durum özellikle şiddetli vakalarda yemek yemekten kaçınmaya ve iştahsızlığın daha belirgin hale gelmesine neden olur.
Ek olarak vertigo ile ilgili gelişen anksiyete de iştah kaybını tetikleyebilir. Vertigo atakları sırasında ortaya çıkan rahatsız edici hisler ve kontrol kaybı kişi üzerinde stres yaratır. Bu da iştah kaybını daha da kötüleştirebilir.
Vertigo Yorgunluğa Yol Açar mı?
Vertigo özellikle vestibüler bozukluğu olan kişilerde yoğun bir yorgunluk hissine neden olabilir. Bunun temel nedeni beyin ve vücudun dengeyi sağlamak için daha fazla çaba sarf etmesidir. İç kulaktan, gözlerden ve vücuttan gelen çelişkili sinyaller beynin bu bilgileri işlemesini zorlaştırır. Bu süreç vücudun enerji harcamasını artırır ve kişide hem zihinsel hem de fiziksel yorgunluğa yol açar.
Vestibüler sistemle ilgili sorunlar yaşayan kişiler beyinlerinin dengeyi sağlamaya yönelik ekstra çabası nedeniyle sürekli bir yorgunluk hissetmektedir. Özellikle Meniere hastalığı, vestibüler nörit veya labirentit gibi hastalıklara sahip bireylerde bu durum daha belirgindir. Vertigo atakları sona erdikten sonra bile dengesizlik devam edebilir, sonuç olarak dengeyi sağlamaya çalışan beynin iş yükü nedeniyle yorgunluk hissi devam edebilir.
Vertigo Sonrası Neden Yorgunluk Oluşur?
Vertigo atakları sonrası yaşanan yorgunluk anlaşılır ve tahmin edilebilir bir durumdur. ÇÜnkü bu ataklarda kişinin postüral istikrarı bozulur, bulantı, kusma, çarpıntı gibi çeşitli semptomlarda tabloya eşlik edebilir. Dolayısıyla Vertigo atağı sırasında tüm bu beyin uyumsuz ve karmaşık duyusal sinyalleri işlemek için fazladan enerji harcar. Özellikle iç kulaktan ve görme gibi diğer duyulardan gelen çelişkili veriler beynin dengeyi sağlamak için daha yoğun çalışmasına neden olur. Bu süreçte normalde otomatik gerçekleşen görevler için bireyin kontrolü ve oryantasyonu gereklidir. Dolayısıyla daha fazla zihinsel çaba gerektirir ve bilişsel yorgunluk ortaya çıkar.
Vertigo atağının sona ermesinden sonra bile beyin yeniden kalibrasyon yapmak zorundadır. Duyusal girdiler arasındaki uyumsuzluğu düzeltmeye çalışan beyin bu süreçte ek kaynak harcar ve bu da yorgunluğun devam etmesine yol açar. Bu durum konsantrasyon zorluğu yavaş bilişsel işleme ve genel bir bitkinlik hissi doğurur. Ayrıca dengeyi sağlama görevi uzun süreli bir zihinsel yük haline gelir.
Bunların yanı sıra vertigo hafızayı ve dikkati olumsuz etkileyebilir. Bu da bilişsel tükenme hissini artırır. Vestibüler rehabilitasyon bu semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir ve beynin yeniden kalibrasyon sürecini hızlandırabilir.
Vertigo ile İlişkili Yorgunluğun Yaygın Belirtileri Nelerdir?
Vertigo vücudun dengeyi sağlama çabasından kaynaklanan birçok farklı yorgunluk belirtisine neden olabilir. Bu belirtiler genellikle fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluk olarak kendini gösterir. Vertigo kaynaklı yorgunluk kişilerin günlük yaşamlarını önemli ölçüde zorlaştırabilir ve çeşitli semptomlarla ortaya çıkar. Bu semptomlar özellikle vestibüler sistemdeki bozulmalar nedeniyle sık sık tekrar edebilir.
- Fiziksel Halsizlik: Vertigo yaşayan bireyler yoğun bir fiziksel yorgunluk hisseder. Vücut dengeyi korumak için ekstra çaba sarf eder ve bu durum basit fiziksel aktiviteleri bile yorucu hale getirir. Ataklar arasında bile devam eden kas yorgunluğu ve halsizlik sık görülür.
- Zihinsel Tükenme: Zihinsel yorgunluk vertigo ile başa çıkmaya çalışan kişilerde yaygındır. Beynin dengeyi sağlamak için daha fazla kaynak kullanması sonucunda odaklanma güçlüğü ve yavaş düşünme hızları ortaya çıkar. Kişi bilişsel görevleri tamamlamada zorlanabilir ve zihinsel dayanıklılık azalır.
- Odaklanma Sorunları: Vertigo kısa süreli hafızayı ve dikkat süresini olumsuz etkiler. Yeni bilgileri hatırlamak görevleri yerine getirmek ve dikkatini sürdürmek zorlaşır. Bu durum kişinin günlük yaşamında önemli kısıtlamalara neden olabilir.
- Duygusal Yorgunluk: Duygusal yorgunluk vertigo ile birlikte gelen psikolojik bir belirtidir. Sinirlilik stres ve kaygı gibi duygusal etkiler vertigo ataklarının belirsiz doğasıyla birleşerek yorgunluk hissini daha da artırır.
Kronik Vertigo Uzun Süreli Yorgunluğa Neden Olur mu?
Kronik vertigo özellikle Ménière Hastalığı ve Vestibüler Migren gibi durumlarda uzun süreli yorgunluğa neden olabilir. Bunun temel sebebi beynin sürekli olarak dengeyi sağlama çabasıdır. Vestibüler sistemin kalibrasyonundaki bozukluk beynin fazladan çalışmasına yol açarak kişiyi zihinsel ve fiziksel olarak yorar. Vertigo atakları geçtikten sonra bile yorgunluk hissi devam edebilir.
Bu gibi durumlarda görülen yorgunluğun temel nedenleri şunlardır:
- Vestibüler sistemin dengeyi sağlamakta zorlanması (vestibüler sistem fonksiyonlarında azalma)
- Beynin sürekli dengeyi koruma çabası (iç kulaktan yeterli girdi alamama sonucu)
- Loş ışıklı ortamlarda görsel algı bozuklukları (Görsel bilginin kısıtlanması ve referans noktasının net olmaması sonucu)
- Duyusal girdilerin etkili şekilde işlenememesi (yeterli input (duyusal ipuçları) olmaması)
- Denge kontrolünün sağlanması için alternatif denge stratejisi oluşturma çabası
Özellikle Ménière hastalığı ve Vestibüler Migren olgularında denge yönetimi daha zordur ve önemli zihinsel yorgunluk oluşturur. Çünkü bu durumlarda beynin sürekli postural istikrarı sağlamak için enerji harcamasını gerektirir. Bu durum kişilerin günlük aktiviteleri sırasında daha çabuk yorulmasına neden olur. Bu enerji kaybı kişinin uzun süreli yorgunluk yaşamasına yol açar.

Dr. Audiologist Emel Uğur was born in 1982 in Çanakkale. She worked for 15 years at Istanbul Training and Research Hospital, specializing in Pediatric Audiology, Otologic Diseases, and Vestibular System Disorders. In 2015, she joined the Acıbadem Healthcare Group. She currently works as a Dr. Audiologist at Acıbadem Altunizade Hospital and also serves as a faculty member and program director of the Audiometry Department at Acıbadem University Vocational School of Health Services.
İstanbul'daki Kliniğimizin Konumu