İşitme Kaybı Nedir, Belirtileri Nelerdir, Tedavisi Münkün Mü?
İşitme kaybı, seslerin tam veya kısmi olarak algılanamaması durumudur. Başka bir deyişte işitme yeteneğinde azalmalar olarak da ifade edilebilir. Doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Gürültü, yaşlanma, enfeksiyonlar ya da genetik faktörler işitme kaybının başlıca nedenlerindendir.
İşitme kaybı ile birlikte konuşmaları anlama güçlüğü, televizyonu yüksek sesle izleme gibi belirtiler görülür. İletim tipi, sensörinöral ve mikst tip olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Tanı, odyolojik testlerle konur.
Erken dönemde teşhis edilen işitme kaybı, işitme cihazları, koklear implantlar veya cerrahi müdahalelerle tedavi edilebilir. Özellikle çocuklarda erken tanı, dil ve konuşma gelişimi açısından büyük önem taşır.
Tipleri | İletim tipi işitme kaybı, Sensörinöral işitme kaybı, Mikst tip işitme kaybı, Santral işitme kaybı |
Başlıca Nedenler | Doğumsal nedenler (genetik, intrauterin enfeksiyonlar), Orta kulak enfeksiyonları, Gürültüye maruz kalma, Ototoksik ilaçlar, Travma, Yaşa bağlı değişiklikler (presbiakuzi), Tümörler, Otoimmün hastalıklar, Meniere hastalığı, Ani işitme kaybı |
Yaygın Belirtiler | İşitmede azalma, Konuşmaları ayırt etmede güçlük, Kulak çınlaması (tinnitus), Denge sorunları, Televizyon/radyo sesini yükseltme, Konuşma ve dil gelişiminde gecikme (çocuklarda), Sosyal izolasyon |
Tanı Yöntemleri | Odyometri, Timpanometri, Otoakustik emisyon testleri (OAE), Beyinsapı odyometri (ABR), Klinik muayene, Görüntüleme yöntemleri (MR, BT) |
Tedavi Yöntemleri | İşitme cihazları, Koklear implantlar, Cerrahi (orta kulak cerrahisi, tümör çıkarılması), Tıbbi tedavi (enfeksiyon, iltihap, otoimmün hastalık), İşitme rehabilitasyonu, Gürültüden korunma, Altta yatan hastalığın tedavisi |

Doktor Odyolog Emel Uğur
Dr. Odyolog Emel Uğur 1982 Çanakkale doğumludur. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 15 yıllık görev süresi boyunca ağırlıklı olarak Pediatrik Odyoloji ( Bebek ve Çocuklarda İşitme kayıpları), Otolojik hastalıklar (Kulak hastalıkları ve İşitme Sağlığı), ve Vestibüler Sistem Hastalıkları ( Baş Dönmesi ve Dengesizlik) üzerine çalıştı. 2015 yılında Acıbadem Sağlık Grubu bünyesine katıldı.
Hakkımda
İşitme Kaybı Nedir?
İşitme kaybı, seslerin tam olarak algılanamaması veya bozulmuş şekilde duyulması durumudur. Geçici veya kalıcı olabilir; doğuştan gelebileceği gibi yaşlanma, yüksek sese maruz kalma, enfeksiyonlar, ilaçlar veya travmalar sonucunda da gelişebilir. İşitme kaybı ile bireyler konuşmaları ayırt etmekte zorlanabilir, özellikle kalabalık ortamlarda iletişim güçleşebilir. göre değişir.
İşlev bozulmaları genellikle şu sebeplerle meydana gelir:
- Anatomik sorunlar: doğumsal yapısal bozukluklar, benignveya maling tümör veya enfeksiyonlar ve sekellieri, edinsel anatomik bozukluklar (kireçlenmeler, dislokasyonlar vb.)
- Fizyolojik faktörler: vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesizlikleri.
- Fiziksel etkiler: yüksek ses düzeyleri veya basınç değişimleri, travmalar
- Kimyasal nedenler: bazı ilaçlar.
İşitme kaybının yalı popülasyonda yaygınlığı daha fazla olmakta birlikte yaşa özgü bir durum değildir. Hayatın her anında, her döneminde çeşitli nedenlere bağlı oluşabilir. Yüksek seslere uzun süre maruz kalmak, travmalar vb. işitme kaybını tetikleyen bir diğer önemli faktörlerdir. İşitme kaybı kısmi veya tam olarak ses algılamada azalmayla bilinir. İşitme kaybı derecesi ne kadar artarsa, engel düzeyi o kadar arta. Dolayısıyla ilgili fonksiyon kaybı kişinin işitme kapasitesini azaltır.
İşitme Kaybı Çeşitleri Nelerdir?
İşitme kaybı, işitme sisteminin farklı bölümlerinde oluşan hasara bağlı olarak sınıflandırılır ve her biri farklı tedavi yaklaşımları gerektirir. Başlıca işitme kaybı türleri şunlardır:
- İletim Tipi İşitme Kaybı (Conductive Hearing Loss)
- Sensörinöral İşitme Kaybı (Sensorineural Hearing Loss)
- Mikst Tip İşitme Kaybı (Mixed Hearing Loss)
- Ani İşitme Kaybı
- Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı
- Yaşa Bağlı İşitme Kaybı (Presbycusis)
- Doğuştan İşitme Kaybı (Konjenital Hearing Loss)
- Edinsel İşitme Kaybı
- Geçici İşitme Kaybı
- İlaçlara Bağlı İşitme Kaybı (Ototoksik İşitme Kaybı)
- Travmaya Bağlı İşitme Kayıpları
İşitme Kaybı Belirtileri Nelerdir?
İnsanlar bazen bu belirtileri fark etmekte zorlanabilir. Özellikle birden fazla kişiyle sohbet ederken söylenenleri anlamada güçlük yaşamak işitme kaybının bir göstergesi olabilir. Ayrıca telefon konuşmalarında karşı tarafın sözlerini duymakta zorlanmak da işitme sorunlarının belirtileri arasındadır. İşitme kaybı yaşayan kişiler genellikle başkalarına söylediklerini tekrar ettirmek zorunda kalabilir veya daha yüksek sesle konuşmalarını talep edebilir. Bu durumlar özellikle sosyal ortamlarda iletişim kurma kabiliyetini ciddi şekilde etkiler. İşitme kaybının bazı yaygın belirtileri şunlardır:
- Telefon konuşmalarında zorluk yaşamak
- Birden fazla kişiyle sohbet ederken söylenenleri anlamakta zorlanmak
- Başkalarından sık sık söylediklerini tekrar etmelerini istemek
- Ünsüz harfleri telaffuz ederken zorlanmak
- Medya ses seviyelerini çok yüksek ayarlamak
- Kalabalık yerlerde sesleri ayırt edememek
- Özellikle kadın ve çocukların seslerini anlamada güçlük çekmek
- Sosyal etkinliklerden kaçınma eğilimi göstermek.
Bu belirtiler göz ardı edilirse işitme kaybı ilerleyebilir ve kişinin yaşam kalitesini daha da olumsuz etkileyebilir.
*En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.
İşitme Kaybı Dereceleri Nelerdir?
İşitme kaybı dereceleri kişinin işitme kapasitesinin ne ölçüde azaldığını belirleyen bir ölçümdür. Bu derecelendirme işitme testi sonuçlarına göre desibel (dB) cinsinden ölçülür. Normal işitme seviyesi gündelik konuşma seslerinin duyulduğu -10 dB ile 20 dB arasında değişir. İşitme kaybının dereceleri şu şekilde sınıflandırılır:
- Çok hafif işitme kaybı: 21 dB ile 40 dB
- Hafif derecede işitme kaybı: 41 dB ile 55 dB
- Orta derecede işitme kaybı: 56 dB ile 70 dB
- Ağır işitme kaybı: 71 dB ile 90 dB
- Derin işitme kaybı: 91 dB ve üzeri
Her bir derece işitme kaybının günlük yaşamdaki etkilerini farklı şekillerde ortaya koyar. Örneğin çok hafif işitme kaybı olan bireyler bazı düşük sesleri kaçırabilirken ileri işitme kaybına sahip bireyler çoğu sesi duymayabilir.
İşitme Kaybı Nedenleri Nelerdir?
İşitme organlarında veya işitme yollarında meydana gelen hasarlar bu durumu tetikleyebilir. İşitme kaybı bazen genetik etkenlerle bağlantılı olabilir; özellikle ailede işitme sorunları olan bireylerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe iç kulak yapısındaki doğal değişiklikler işitme kaybına yol açabilir. Ayrıca bazı hastalıklar da işitme yeteneğini etkileyebilir:
- Kronik orta kulak enfeksiyonları,
- İç kulaktaki anormal kemik büyümesi,
- Meniere hastalığı gibi iç kulak rahatsızlıkları.
Yüksek ses düzeylerine maruz kalmak da işitme kaybını hızlandırabilir. Özellikle gürültülü iş ortamlarında uzun süre çalışmak bu riski artırır. İlaçlar ve tıbbi tedaviler bazen işitme kaybına neden olabilir. Kemoterapi ve bazı antibiyotikler duyu hücrelerine zarar verebilir.
İşitme Kaybı Çeşitleri Nelerdir?
İşitme kaybı çeşitli tiplerde görülür ve her birinin tedavi yöntemi farklılık gösterir. İlk olarak iletim tipi işitme kaybı ele alınır:
- İletim tipi işitme kaybı: Dış ya da orta kulağın sesleri doğru şekilde iletememesi sonucu ortaya çıkar. Kulak enfeksiyonları ya da yabancı cisimler bu duruma sebep olabilir. Bu tip genellikle ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale ile giderilir.
İkinci tip sensorinöral işitme kaybıdır:
- Sensorinöral işitme kaybı: İç kulak hasarı ya da işitme sinirlerindeki sorunlar nedeniyle meydana gelir. En yaygın görülen bu tip yaşın ilerlemesi, yüksek ses, hastalıklar veya bazı ilaçların yan etkileri gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Son olarak mikst tip işitme kaybı göz önünde bulundurulmalıdır:
- Mikst tip işitme kaybı: Hem iletim hem de sensorinöral kayıpların birleştiği durumdur. Bu tip diğer iki tipin neden olduğu sorunların bir arada bulunmasıyla bilinir.
Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
İşitme Kaybı Tanısı Nasıl Konulur?
İlk adım detaylı bir fizik muayenedir. Bu süreçte KBB hekimleri hem fizik muayene yapar hemde testlere engel olabilecek buşon gibi bir durum varsa tespit eder ve buşon aspirasyonu yapar. Otoskopik muayenede dikkate alınan bazı bulgular şunlardır:
- Kulak zarına yapışmış kulak kiri,
- Kulak yolunda yabancı cisimler,
- Kulak zarında veya dış kulak yolunda iltihaplanma,
- Kulak zarında delinmeler veya zar arkasında biriken iltihabi sıvılar.
Bu gözlemlerin ardından işitme kaybının derecesini ve tipini belirlemek için çeşitli işitsel testler uygulanır. İşitme testleri şunları içerir:
- Saf ses odyometrisi,
- Konuşma odyometrisi,
- Timpanometri,
- Akustik refleks testi
- Otoakustik Emisyon vb.
Bu testlerle hava ve kemik yolu iletimi, konuşma anlama düzeyi, orta kulaktaki basınç seviyesi ve stapes kasının ses tepkileri değerlendirilir.
Ani İşitme Kaybı Nedenleri Nelerdir?
Genellikle yüksek şiddetteki seslere maruz kalma sonucu meydana gelir. Bu tür sesler; iş makineleri, konserler veya silah sesleri gibi kaynaklardan kaynaklanabilir. Enfeksiyonlar, metabolik bozuklar gibi pek çok sebep ani işitme kaybı yapabilir. Ancak her zaman bir neden olması gerekmez. Bazen sebebi tespit edilemeyebilir. Ani işitme kaybının belirtileri hızla ortaya çıkar ve bazen kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle odyoloji acillerinden olarak ele alınır. Diğer yandan bazı durumlar geçici işitme kaybı ile sonuçlanır ve uygun müdahale ile iyileşme mümkün olabilir.
Ani işitme kaybının yaygın nedenleri şunlardır:
- Yüksek sesli müzik dinlemek
- İş makineleri kullanımı
- Ateşli silahların kullanımı
- Tümörler
- Enfeksiyonlar
Ameliyatla İşitme Kaybı Tedavisi Mümkün Müdür?
Her işitme kaybının medikal veya cerrahi çözümü yoktur. Bununla birlikte orta kulak kemikçiklerin fonksiyon kaybı yaşaması (kireçlenme, dislokasyon)durumunda sesi pasif orta kulak protezleri uygulanabilir. . Bu yöntem özellikle örs, çekiç ve üzengi kemiklerinin enfeksiyon veya kireçlenme nedeniyle hasar görmesi durumlarında tercih edilir. Sensörinöral işitme kayıplarında ise öncelikli tedavi işitme cihazı uygulamalarıdır. İleri ve çok ileri derece işitme kayıplarında koklear implant bsşta olmak üzere çeşitli implantasyon yöntemleri devreye girer. İşitme sinirine doğrudan ses ileten implantın yerleştirilmesi işitme fonksiyonlarını önemli ölçüde iyileştirebilir.
İşitme Kaybına Karşı Alınacak Önlemler Nelerdir?
Gürültü işitme sağlığı için en büyük tehditlerden biridir. Bu nedenle gürültülü ortamlarda bulunulduğunda kulak koruyucuları kullanmak oldukça etkilidir. Ayrıca yüksek sesle müzik çalan mekân ve eğlence yerlerinden mümkün olduğunca uzak durmak faydalı olur.
- Gürültülü yerlerde kulak koruyucuları kullanmak.
- Gürültülü mekân ve eğlence yerlerinden uzak durmak.
- Gürültüye maruz kaldıktan sonra çınlama varsa mutlaka hastaneye başvurmak ve odyolojik değerlendirme hizmeti almak
- Belirlediği aralıklarda işitme testleri yaptırmak.
Sıkça Sorulan Sorular
İşitme kaybı ile Alzheimer veya demans arasında bir bağlantı var mıdır?
Evet, bilimsel araştırmalar işitme kaybı ile Alzheimer hastalığı ve diğer demans türleri arasında önemli bir bağlantı olduğunu göstermektedir. İşitme kaybı olan bireylerde, özellikle yaşlı popülasyonda, demans gelişme riskinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu durumun kesin mekanizması tam olarak anlaşılmamış olsa da, teoriler arasında işitme kaybının beyne daha fazla bilişsel yük bindirmesi, sosyal izolasyona yol açarak beyin sağlığını olumsuz etkilemesi veya ortak bir nörolojik bozulma süreci olması yer almaktadır. Erken teşhis edilen ve uygun şekilde yönetilen işitme kaybının, bilişsel gerilemeyi yavaşlatmada potansiyel bir rol oynayabileceği düşünülmektedir, bu nedenle işitme sağlığına dikkat etmek genel beyin sağlığı için de önemlidir.
Tek taraflı işitme kaybının (SSD) günlük yaşam üzerindeki etkileri ve özel tedavi yaklaşımları nelerdir?
Tek taraflı işitme kaybı (SSD) veya tek taraflı sağırlık, bireyin sesleri lokalize etme (sesin geldiği yönü belirleme) ve gürültülü ortamlarda konuşmayı anlama becerisini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu durum, sosyal etkileşimlerde zorluklara, yorgunluğa ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir. SSD için özel tedavi yaklaşımları arasında, sesi duymayan kulaktan duyan kulağa ileten CROS (Contralateral Routing of Signal) veya BiCROS işitme cihazları, kemiğe implante işitme sistemleri (BAHA) veya bazı durumlarda koklear implant uygulamaları bulunmaktadır. Uygun rehabilitasyon ve iletişim stratejileri de bireyin günlük yaşamdaki zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olur.
Müzisyenler veya gürültülü hobileri olan kişiler için işitme kaybını önlemeye yönelik özel stratejiler nelerdir?
Müzisyenler ve gürültülü hobilerle (örneğin, motor sporları, atıcılık) uğraşan kişiler, gürültüye bağlı işitme kaybı açısından yüksek risk altındadır. Bu riski azaltmak için özel stratejiler arasında, ses seviyesini eşit şekilde düşürerek ses kalitesini koruyan özel yapım müzisyen kulak tıkaçları kullanmak, ses maruziyet sürelerini sınırlamak ve düzenli mola vermek yer alır. Ayrıca, mümkünse ses kaynağının şiddetini azaltmak, kişisel ses sistemlerini güvenli seviyelerde dinlemek ve düzenli işitme taramaları yaptırarak olası bir işitme kaybını erken evrede tespit etmek büyük önem taşır. Bu önlemler, uzun vadede işitme sağlığını korumaya yardımcı olur.
Tinnitus (kulak çınlaması) tam olarak nedir, her zaman işitme kaybıyla birlikte mi görülür ve yönetimi için neler yapılabilir?
Tinnitus, dışarıdan herhangi bir ses kaynağı olmamasına rağmen kişinin kulaklarında veya başında vızıltı, çınlama, uğultu gibi sesler algılaması durumudur. Tinnitus, sıklıkla altta yatan bir işitme kaybıyla birlikte görülse de, her zaman işitme kaybı olan kişilerde ortaya çıkmaz veya normal işitmeye sahip kişilerde de görülebilir. Tinnitusun kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, yönetiminde çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Bunlar arasında ses terapileri (örneğin, beyaz gürültü cihazları), Tinnitus Yeniden Eğitim Terapisi (TRT), bilişsel davranışçı terapi (CBT), stres yönetimi teknikleri ve altta yatan nedenin (örneğin işitme kaybı varsa işitme cihazı kullanımı) tedavi edilmesi bulunmaktadır.
İşitme kaybı tedavisinde kullanılan en son teknolojik gelişmeler ve gelecekteki umut vaat eden araştırmalar nelerdir (örneğin, gen terapisi, kök hücre tedavisi)?
İşitme kaybı tedavisinde teknoloji sürekli gelişmektedir. Günümüzde yapay zeka destekli, daha doğal ses sağlayan ve gelişmiş bağlantı özelliklerine sahip işitme cihazları ve koklear implantlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Gelecekteki umut vaat eden araştırmalar ise özellikle sensörinöral işitme kaybının kök nedenlerine odaklanmaktadır. Bu kapsamda, hasar görmüş iç kulak tüy hücrelerini yenilemeye yönelik kök hücre tedavileri, genetik kökenli işitme kayıpları için gen terapisi uygulamaları ve işitme sinirini koruyucu ilaç tedavileri üzerine yoğun çalışmalar devam etmektedir. Bu yenilikçi yaklaşımların, gelecekte işitme kaybı tedavisinde çığır açması beklenmektedir.
Hangi işitme kaybı tedavi edilemez?
Sensörinöral tip (Sinirsel tip) işitme kayıpları medikal olarak tedavi edilemez. BI tür işitme kayıplarında iç kulaktaki tüy hücreleri veya işitme kaybında geri dönüşü olmayan kalıcı hasar söz konusudur. Sinir hücreleri kendini yenileyemediği için bu tür işitme kayıplarının tedavisi yoktur. Ancak işitme kaybına bağlı gelişen ikincil problemler işitme cihazları ve implantları ile çözümlenebilir. Sensörinöral tip işitme kayıplarının neden yelpazesi geniştir. Genetik olabileceği gibi edinsel olarak viral enfeksiyonlar, akustik travmalar, kafa travmaları, kullanılan ilaçlar veya meniere hastalığı gibi kronik iç kulak problemlerine bağlı oluşabilir. Sadece yaşa bağlı değişiklikler bile işitme kaybı için başlı başına bir nedendir.
İşitme kaybı durdurulabilir mi?
Gürültüye bağlı işitme kayıplarında özellikle geçici eşik kayması durumlarında, Ani işitme kayıplarında, Endolenfatik hidrops/Meniere hastalığının başlangıç dönemlerinde işitme kaybı başladıktan 72 saat içinde tedaviye başlanırsa işitmenin geri kazanılması mümkün olabiliyor. Ancak tüm işitme kayıplarında böyle bir durum söz konusu değildir. İşitme kaybının ilerlemesinin engellenemediği durumlarda bile işitme cihazlarının ivedilikle başlanması bireyin işitsel işlemleme becerilerinin korunmasını sağlar. Dolayısıyla işitme kaybı artsa bile bu bireylerin işittiklerini anlama becerileri korunmaya devam eder. İşitme cihazı uygulaması ne kadar erken başlanırsa bilişsel, psiko-sosyal etkileri o kadar az olur. Mesele sadece günü kurtarmak değil uzun vadeli yatırımlar yapmaktır.
Yüzde 40 işitme kaybı kaç desibeldir?
Ses şiddeti logaritmik bir değişken olduğu için işitme kaybı yüzdelik olarak ölçülemez. Bu nedenle dünyanın her yerinde kullanılan Uluslararası sınıflandırmalar işitme kaybının derecesini “çok hafif, hafif, orta, orta-ileri,ileri ve çok ileri derece işitme kaybı olarak” benimsemiştir. Çoğunluklar hastaların rahat anlamaları için %40- %60 gibi tanımlamalar kullanılsa da hiç bir resmi tıbbi raporda veya akademik bir platformda işitme kaybı yüzdelik olarak değerlendirilemez. İşitme kaybı değerlendirilirken hastanın minimum işitme düzeyi (işitme eşikleri) esas alınarak aritmetik ortalama hesaplanır. Bu hesaplama kabaca işitme kaybının derecesini belirler. Ayrıca odyometrik konfigürasyon dediğimiz, işitme kaybının hangi frekansta, hangi düzeyde olduğunu belirten paternler, işitme kaybına bağlı yaşanan işitsel handikapın analiz edilmesini sağlar.
İşitme kaybı kaç olursa cihaz alınır?
İşitme kaybının etkileri bireyseldir. Hastanın sadece işitme testi sonuçları esas alınmaz. Bununla birlikte hastanın yaşı, bilişsel gelişimi, akademik yaşantısı, sosyal yaşantısı dikkate alınarak işitme cihazı verilmelidir. Zannedildiği gibi işitme kaybı hafifken işitme cihazı kullanmak işitme kaybını arttırmaz. İşitme kaybı artacaksa artar, durdurulamaz. Etkilerini önlemek ve/veya azaltmak için hafif işitme kaybında bile işitme cihazı verilir. İşitme kaybı olan bebek ve çocukların eğer işitme kayıpları kalıcı nitelikte ise hiç beklenmeden işitme cihazı verilir. Böylece bebeklerin lisan gelişimi yaşı ve yaşıtlarıyla uyumlu gelişebilir. Çocuklarda ise işitme olmadan doğru ve yeterli öğrenme olamayacağı için akademik başarısı dikkate alınarak cihaz heme başlanır. İşitme cihazı bebeklerimizin ve çocuklarımızın sahip olduğu gerçek potansiyele ulaşması için zaruriridir. Kendi kendine yeten, kendini doğru ve etkin ifade eden çocuklar yetiştirmek istiyorsak işitme kaybı tespit edildiği anda işitme cihazına başlanmalıdır. Erişkinlikte çeşitli nedenlere bağlı işitme kaybı oluşabilir. Genellikle yanlış bilinen hafif işitme kaybında işitme cihazı kullanmaya gerek olmadığıdır. Ancak unutulmamalıdır ki odyolojik testlerin çoğu sessizlikte uygulanır. Gerçek hayat gürültülüdür. Dolayısıyla test sonuçları bize, optimum koşullardaki işitmeyi gösterir. Odyometrik konfigürasyon başta olmak üzere çeşitli özellikler doğrultusunda işitme cihazı, işitme kaybı hafif bile olsa başlanabilir. Tartışmasız olan durum eğer işitme kaybı orta derece ve üzerinde ise, işitme kaybı olan birey günlük konuşmaları işitemez. Bu nedenle hemen işitme cihazı kullanmaya başlanır.
İşitme kaybından dolayı emekli olunur mu?
İşitme kaybından dolayı emekli olmak mümkündür. Ancak bir takım özel koşullar olması gereklidir. İşitme kaybının çok ileri düzeyde olması ve ameliyat ya da işitme cihazlarıyla düzeltilmesinin mümkün olmaması gerekmektedir. Sağlık raporları bu durumu doğrulamalıdır. Ayrıca özür oranının %40 veya üzeri olması şarttır. Engelli raporu alındığında malulen emeklilik için başvuru yapılabilir. Bu süreçte alınan raporlar ve belgelenen özür oranı büyük önem taşır.