Psikojenik vertigo, herhangi bir organik neden bulunmadan ortaya çıkan baş dönmesi durumudur. Genellikle kaygı bozukluğu, depresyon ve stresle ilişkilidir. Kişinin yaşadığı baş dönmesi hissi, psikolojik etkenlerden kaynaklanır ve organik vertigodan farklıdır.

Psikolojik vertigoda baş dönmesine sersemlik, denge kaybı ve yoğun kaygı eşlik edebilir. Belirtiler genellikle stresli ortamlarda artar ve tıbbi testlerde organik bir bozukluk saptanmaz. Bu durum, hastalığın ayırt edilmesinde önemli bir kriterdir.

Tanı sürecinde diğer vertigo nedenleri dışlanmalı, ardından psikolojik değerlendirme yapılmalıdır. Anksiyete ölçekleri, psikiyatrik muayene ve detaylı öykü alma bu süreçte kritik öneme sahiptir.

Psikojenik vertigo tedavisinde psikoterapi, stres yönetimi teknikleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi kullanılır. Düzenli takip ve destekleyici yaklaşımlar, hastanın yaşam kalitesini artırarak belirtileri hafifletir.

Psikojenik Vertigo Nedir?

Psikojenik vertigo, iç kulak veya nörolojik sistemdeki fiziksel sorunlardan kaynaklanmayan baş dönmesi ve dengesizlik ile kendini gösteren bir durumdur. Bu baş dönmesi türü daha çok stres anksiyete depresyon gibi psikolojik faktörlerle ilişkilidir ve bu durumlar baş dönmesini tetikleyebilir. Fiziksel vertigodan farklı olarak teşhis sırasında vestibüler sistemde herhangi bir fizyolojik bozukluk tespit edilmez. Bu nedenle psikojenik vertigo psikojenik veya fonksiyonel vertigo olarak da adlandırılmaktadır.

Anksiyete bozuklukları panik ataklar ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar psikojenik vertigoya yol açabilen başlıca faktörler arasında yer alır. Kişi bedensel duyumlarına karşı aşırı duyarlı hale gelir ve bu da denge algısını olumsuz etkileyebilir. Aynı zamanda görsel uyaranlar veya belirli fiziksel duruşlar baş dönmesi hissini artırabilir. Psikojenik  vertigonun tedavi edilmemesi halinde semptomlar kronikleşebilir ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Bu durumun karakteristik özellikleri arasında baş dönmesi dengesizlik ve genel bir yönelim bozukluğu hissi bulunur. Bu belirtiler genellikle duygusal stres anlarında ortaya çıkar ve günlük aktiviteleri zorlaştırabilir. Psikojenik vertigo özellikle görsel ve postürel uyaranlara karşı hassasiyet gösterir.

Anksiyete Psikojenik Vertigoya Nasıl Katkıda Bulunur?

Anksiyete psikojenik  vertigonun tetiklenmesinde önemli bir rol oynar. Bu durum özellikle baş dönmesi ve dengesizlik hissi gibi semptomları tetikleyebilir. Anksiyete dengeyi sağlayan vestibüler sistemin işleyişini etkileyerek bireylerin vücut hareketlerine aşırı duyarlı hale gelmesine neden olur. Bu aşırı duyarlılık küçük vücut dengesizliklerinin bile abartılmasına yol açar.

Ayrıca anksiyete bireylerin denge için görsel ipuçlarına daha fazla bağımlı olmasına neden olabilir. Bu durum özellikle kalabalık ya da hareketli görsellerin olduğu ortamlarda baş dönmesi hissini artırır. Bu gibi ortamlarda bireyler görsel hareketlere karşı aşırı hassasiyet geliştirebilir ve bu durum baş dönmesini şiddetlendirebilir.

Fizyolojik açıdan anksiyete beyin fonksiyonlarını etkileyerek vestibüler sistemin normal işleyişini bozar. Beyin bölgelerindeki bu değişiklikler baş dönmesi atakları sırasında ya da sonrasında devam eden semptomlara yol açabilir. Ayrıca stres hormonu kortizolun artışı da bu süreci olumsuz etkiler ve vertigo hissini daha da güçlendirir.

Tedavi sürecinde genellikle iki yaklaşım bir arada uygulanır:

  • Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ile anksiyeteyi azaltmak ve hipervijilansı kontrol altına almak
  • Vestibüler rehabilitasyon ile denge sistemini yeniden düzenlemek ve görsel ipuçlarına bağımlılığı azaltmak

Stres Psikojenik Vertigo Belirtilerini Tetikleyebilir mi?

Stres psikojenik vertigo belirtilerini tetikleyebilir ve bu süreçte vücudun hormonal dengesini etkileyebilir. Özellikle stres seviyeleri arttığında vücut kortizol ve vazopressin gibi hormonlar salgılar. Bu hormonlar vestibüler sistemin işleyişini bozarak denge ve mekânsal yönelimi olumsuz etkileyebilir. Stresin bu etkileri baş dönmesi dengesizlik ve dönme hissi gibi vertigo belirtilerini tetikleyebilir.

Stresin psikojenik vertigoya etkileri şunlardır:

  • Kortizol hormonu iç kulakta dengeyi koruyan nörotransmisyonu ve iyonik dengesini bozabilir.
  • İç kulaktaki iyon taşıyıcıları ve iyonik homeostaz stresle bozulduğunda vertigo belirtileri şiddetlenebilir.
  • Kronik stres beynin vestibüler işlev bozukluklarını telafi etme yeteneğini engelleyebilir ve belirtileri kalıcı hale getirebilir.

Ayrıca stres Ménière hastalığı gibi iç kulak rahatsızlıklarında da belirtileri şiddetlendirebilir. Bu tür vakalarda stres seviyelerinin azaltılması semptomları hafifletebilir. Stresin vestibüler sistem üzerindeki etkileri hipotalamik-hipofiz-adrenal (HPA) ekseni tarafından düzenlenir. Bu eksenin aktive olması vestibüler sorunları daha da kötüleştirebilir ve vertigo ataklarını artırabilir.

Psikojenik Vertigonun Yaygın Belirtileri Nelerdir?

Psikojenik vertigonun belirtileri genellikle stres anksiyete ve belirli çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar ve zamanla şiddetlenebilir. Bu semptomlar kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir ve genellikle süreklilik gösterir. Psikojenik vertigonun en yaygın belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Baş dönmesi ve dengesizlik: Kişi sürekli bir dengesizlik hissi yaşar. Bu his özellikle ayakta durma veya yürüme sırasında daha belirgin hale gelir. Dengesizlik hissi saatlerce sürebilir ve gün boyunca sık sık tekrarlanabilir. Oturma ya da uzanma durumlarında ise semptomlar genellikle hafifler.
  • Sersemlik ve yönelim bozukluğu: Kişi çevresine yabancılaşmış gibi hissedebilir. Havada süzülüyormuş veya bulunduğu ortamdan kopukmuş gibi hissetme hali de yaygındır. Bu durum çevredeki nesnelerin hareket ediyormuş gibi algılanmasıyla daha da güçlenir.
  • Hiperventilasyon: Hızlı ve derin nefes alma atakları anksiyete nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu nefes alma düzensizlikleri baş dönmesi ve nefes darlığı hissine yol açarak dengesizlik hissini artırabilir.

Psikolojik Vertigo ile Geleneksel Vertigo Arasındaki Farklar Nelerdir?

Psikolojik vertigo geleneksel vertigodan farklı özelliklere sahip bir baş dönmesi türüdür. İlk olarak duyusal deneyim açısından psikolojik vertigo iç kulak bozukluklarının neden olduğu dönme hissini içermez. Bunun yerine daha çok yüzme veya sallanma hissiyle karakterize edilir ve bu his genellikle net bir dönme algısına sahip değildir.

Tetikleyiciler ve süresi açısından ise geleneksel vertigo genellikle belirli hareketler veya pozisyonlarla tetiklenir ve bu ataklar birkaç saniye ile saatler arasında değişebilir. Psikolojik vertigo ise genellikle stres anksiyete ve panik gibi psikolojik durumlar tarafından tetiklenir. Bu baş dönmesi türü daha sürekli veya kronik olma eğilimindedir ve fiziksel hareketlerden ziyade psikolojik durumlarla ilişkilidir.

Psikojenik vertigo ile geleneksel vertigo arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir:

  • Duyusal deneyim: Psikolojik vertigoda dönme hissi yerine daha yaygın bir dengesizlik ve sersemlik hissi görülür.
  • Tetikleyiciler: Geleneksel vertigo belirli pozisyonlar veya hareketlerle tetiklenirken psikojenik vertigo genellikle stres ve anksiyete gibi psikolojik faktörlerle ilişkilidir.
  • Süre: Geleneksel vertigo kısa süreli ataklar şeklinde görülürken psikojenik vertigo daha kronik olabilir.
  • Objektif bulgular: Geleneksel vertigo hastalarında fiziksel belirtiler görülürken psikojenik vertigoda bu tür objektif bulgular bulunmaz.

Hangi Psikolojik Durumlar Psikolojik Vertigo ile İlişkilidir?

Psikojenik vertigo birçok psikolojik rahatsızlıkla yakından ilişkilidir ve bu durumlarda baş dönmesi semptomları sıkça ortaya çıkabilir. Özellikle anksiyete bozuklukları bu tür baş dönmesi sorunlarının en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Kişinin yaşadığı yoğun stres endişe ve korku hali vücudun fizyolojik tepkilerini tetikleyerek baş dönmesine neden olabilir.

  • Panik Bozukluk: Panik bozukluğu yaşayan bireylerde ani baş dönmesi ve sersemlik hissi oldukça yaygındır. Panik ataklar sırasında kişi kontrol kaybı ve yoğun korku ile karşı karşıya kalırken baş dönmesi bu hisleri daha da güçlendirir. Hiperventilasyon gibi fizyolojik tepkiler iç kulaktaki dengeyi bozarak vertigoyu artırabilir.
  • Agorafobi: Kaçmanın zor olduğu yerlerde bulunma korkusuyla tanımlanan agorafobi de psikojenik vertigo ile ilişkilidir. Agorafobisi olan bireyler halka açık yerlerde baş dönmesi veya dengesizlik hissetme korkusu yaşarlar. Bu korku kaygıyı artırarak fiziksel belirtilerin daha sık ve yoğun görülmesine neden olabilir.
  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB): Kronik endişe haliyle tanımlanan YAB de baş dönmesi ile ilişkilidir. Sürekli stres ve gerginlik vestibüler sistem üzerinde olumsuz etkiler yaparak kişinin dengesini bozabilir. YAB’li bireylerde genellikle psikolojik faktörlerin tetiklediği baş dönmesi tıbbi bir neden bulunamayan durumlarda daha da belirgin hale gelir.

Travma veya PTSD Psikolojik Vertigoya Yol Açabilir mi?

Travma ve TSSB psikolojik vertigo benzeri semptomlara yol açabilir. Özellikle şiddetli travmatik olaylara maruz kalan bireylerde baş dönmesi dengesizlik ve yönelim bozukluğu gibi belirtiler yaygındır. TSSB beynin stres tepkisi ve duyusal işleme gibi önemli fonksiyonlarını etkileyerek vestibüler sistemde sorunlara yol açabilir. Bu durum özellikle stresli veya kalabalık ortamlarda daha belirgin hale gelir.

Vestibüler sistem vücudun denge ve uzamsal farkındalığını düzenler ve otonom sinir sistemi ile yakından bağlantılıdır. Travmanın bu sistemler üzerindeki etkisi bireylerin baş dönmesi ve dengesizlik gibi semptomları daha sık yaşamasına neden olabilir. TSSB’li bireyler görsel uyaranların yoğun olduğu ortamlarda bu belirtileri daha şiddetli hissedebilirler.

TSSB ile ilişkili kaçınma davranışları da psikojenik vertigonun şiddetini artırabilir. Bu davranışlar bireylerin stresli ortamlardan uzak durmasına ve dolayısıyla vestibüler sistemlerinin zayıflamasına neden olur. Ayrıca TSSB’nin tetiklediği anksiyete ve depresyon bu semptomları daha da kötüleştirebilir.

Çalışmalar TSSB’li bireylerde psikojenik baş dönmesi riskinin arttığını göstermektedir. Özellikle TSSB’li gaziler baş dönmesi gibi semptomları daha sık bildirmiştir. Bununla birlikte vestibüler semptomların uzun vadede anksiyete ve depresyonu artırabileceği gözlemlenmiştir. Bu durum psikolojik vertigo gelişimine katkıda bulunan bir geri bildirim döngüsü yaratır.

Vestibüler Sistem Psikolojik Vertigoda Nasıl Bir Rol Oynar?

Vestibüler sistem vücudun denge ve uzamsal farkındalığını sağlayan bir yapıdır ve psikolojik vertigoda önemli bir rol oynar. Psikolojik vertigo stres ve anksiyete gibi duygusal faktörlerle bağlantılı olduğunda vestibüler sistemin bozulması bu semptomları şiddetlendirebilir. Beyindeki vestibüler sistem limbik sistem ve hipotalamus gibi bölgelerle bağlantılıdır. Bu bölgeler duygusal düzenlemeden sorumlu olduğundan psikolojik stres vestibüler sistemin işleyişini etkileyebilir.

Vestibüler sistemdeki dengesizlikler beyin tarafından tehlike olarak algılanabilir ve bu da kaygıyı artırabilir. Böyle bir durumda vestibüler sinyallerin bozulmasıyla tetiklenen kaygı baş dönmesi gibi belirtilerin daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bu süreç baş dönmesi ve anksiyetenin bir kısır döngü yaratmasına yol açar. Ayrıca vestibüler bozukluklar bilişsel işlevleri de etkileyebilir.

Beyin denge sorunlarını telafi etmeye çalışırken önemli bilişsel kaynaklar kullanılır. Bu da bilişsel yorgunluğa konsantrasyon zorluğuna ve hafıza problemlerine neden olabilir. Sürekli stres altında bu nöroplastik değişiklikler yeterince işlev gösteremeyebilir. Bazı hastalarda Kalıcı Postüral-Algısal Baş Dönmesi (PPPD) gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumda stres ve anksiyete vestibüler semptomların başlıca nedenlerinden biri haline gelir.

Bilişsel-davranışçı terapi (BDT) gibi yaklaşımlar hastaların stres ve kaygı yönetiminde etkili bir yöntem olarak görülür.

Psikolojik Vertigonun Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Psikolojik vertigo tedavisinde çeşitli etkili yöntemler kullanılır ve bu tedavi yöntemleri kişinin yaşadığı baş dönmesi ve anksiyeteyi hafifletmeyi amaçlar. İlk olarak Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) oldukça etkilidir. Bu terapi yöntemi kişinin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmesine yardımcı olur ve baş dönmesi ile anksiyete arasındaki bağlantıyı azaltır. Ayrıca maruz bırakma terapisi gibi teknikler de tedaviye dahil edilebilir.

Gevşeme teknikleri de önemli bir tedavi seçeneğidir. Derin nefes alma ve kas gevşetme egzersizleri anksiyetenin sebep olduğu vertigo semptomlarını hafifletebilir. Otonom sinir sistemi bu süreçte önemli bir rol oynar.

Bir diğer etkili yöntem farkındalık temelli stres azaltma (FTS) teknikleridir. Bu yöntem kişinin bedensel duyumlarını kabul etmesine odaklanarak baş dönmesini azaltmaya yardımcı olabilir. FTS anksiyeteyi yönetmede büyük bir yardımcıdır.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
  • Gevşeme Teknikleri
  • Farkındalık Temelli Stres Azaltma (FTS)

Bunların yanı sıra psikolojik odaklı vestibüler rehabilitasyon terapisi (VRT) de vertigo tedavisinde kullanılabilir. Bu terapi kişinin beynini denge sorunlarına uyum sağlaması için yeniden eğitir. Biofeedback yöntemi de hastaların vücutlarının vertigoya verdiği tepkileri kontrol etmelerine yardımcı olur.

Sıkça Sorulan Sorular

Psikojenik vertigo hangi psikiyatrik durumlarla ilişkilidir?

Psikojenik vertigo, sıklıkla anksiyete bozukluğu, depresyon, somatizasyon ve panik atak gibi psikiyatrik rahatsızlıklarla ilişkilidir. Bu durumlarda baş dönmesi sık görülen bir belirtidir.

Psikojenik vertigo ile organik vertigo arasındaki fark nedir?

Organik vertigo iç kulak ya da beyin kaynaklıdır, psikojenik vertigo ise yapısal bozukluk olmadan psikolojik süreçlerden kaynaklanır. Genellikle tetikleyici stres faktörleri bulunur.

Psikojenik vertigo belirtileri nelerdir?

Hastalar baş dönmesi, sersemlik hissi, dengesizlik, bayılacak gibi olma ve yoğun kaygı yaşar. Belirtiler genellikle stresli durumlarda artar ve tıbbi testlerde organik sebep bulunmaz.

Psikojenik vertigo tanısı nasıl konulur?

Öncelikle organik nedenler dışlanır. Ardından psikolojik değerlendirme ile anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden durumlar tespit edilerek psikojenik vertigo tanısı konur.

Psikojenik vertigo tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?

Tedavide psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, gevşeme egzersizleri ve gerekirse antidepresan ilaçlar uygulanır. Amaç stres faktörlerini kontrol altına almaktır.

Psikojenik vertigo günlük yaşamı nasıl etkiler?

Hastalar yoğun baş dönmesi ve kaygı nedeniyle sosyal ortamlardan kaçınabilir, iş performansında düşüş yaşayabilir ve yaşam kalitesi belirgin şekilde azalabilir.

Psikojenik vertigo hamilelikte görülebilir mi?

Evet, hamilelikte hormonal değişiklikler ve kaygı düzeyindeki artış psikojenik vertigoyu tetikleyebilir. İlaç tedavisi sınırlı olduğundan psikoterapi daha çok tercih edilir.

Psikojenik vertigo tedavi edilmezse ne olur?

Tedavi edilmeyen hastalarda baş dönmesi şikayetleri kronikleşebilir, kaygı bozukluğu artar ve günlük yaşam ciddi şekilde kısıtlanır.

Psikojenik vertigo ile panik atak arasındaki ilişki nedir?

Panik atak sırasında baş dönmesi ve sersemlik hissi sık görülür. Psikojenik vertigo yaşayan kişilerde panik atak gelişme riski yüksektir.

Psikojenik vertigo tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri nasıl yardımcı olur?

Düzenli uyku, stres yönetimi, nefes egzersizleri, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite psikojenik vertigo tedavisini destekler ve atakların sıklığını azaltır.

Yazıyı Puanlayın!
[Toplam: 3 Ortalama: 3.3]

İstanbul'daki Kliniğimizin Konumu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *