Vertigo, altta yatan nedenlere bağlı olarak tekrarlayabilen bir durumdur. Özellikle Meniere hastalığı, vestibüler migren ve iç kulak kristal bozuklukları baş dönmesinin yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir. Tekrarlama sıklığı kişisel faktörlere göre değişir.
Vertigonun kalıcılığı, hastalığın nedenine göre değerlendirilir. Bazı vakalarda tedavi sonrası tamamen düzelme sağlanabilirken, bazı kronik hastalıklarda ataklar ömür boyu sürebilir. Bu nedenle doğru tanı ve düzenli takip kritik önemdedir.
Tedavide ilaç, vestibüler rehabilitasyon ve yaşam tarzı değişiklikleri birlikte uygulanır. Düzenli egzersizler, uyku düzeni ve beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesi semptomların tekrarlama riskini azaltır.
Uzun dönemde vertigonun kalıcı hale gelmemesi için erken müdahale esastır. Düzenli hekim kontrolleri ve kişiye özel tedavi planları, hastaların yaşam kalitesini artırarak baş dönmesi ataklarının kontrol altına alınmasını sağlar.
Vertigo’da Geleceğe Dair Beklentiler Nelerdir?
BPPV (İyi huylu pozisyonel baş dönmesi- kristal kayması) tekrarlama potansiyeli yüksek bir durumdur. Dolayısıyla yönetilmesi gereken devamlı bir süreçtir. Bununla birlikte tüm baş dönmeleri BPPV değildir. İç kulaktan kaynaklanan diğer baş dönmesiyle seyreden hastalıklar yeniden konumlandırma manevraları yararsız olduğu için tedavi protokollerinde yeri de yoktur.
Vertigo ile seyreden tüm durumlarda işitsel değerlendirme gereklidir. Çünkü iç kulak kaynaklı baş dönmesi ve dengesizlik yapan bu durumların hepsinin özel ayırıcı tanı özelliklerine sahiptir. Bu nedenle odyolojik inceleme baş dönmesi şikayeti olan hastalarda altın standarttır. İşitmenin normal sınırlarda olması bile tanı koydurucudur. Tüm bunlar hastalığın tanısı, tedavisi ve rehabilitsyon protokollerinin oluşturulması için gereklidir.
Özellikle vestibüler nörit, labirentit gibi akut enfeksiyonlardan kaynaklanan vertigo çoğu durumda birkaç gün içinde iyileşir. Ancak semptomlar azalsa da vestibüler hipofonksiyon gelişebilir. Vestibüler hipofonsiyon kalıcı hale gelmeden kompanzasyon sağlanması için vestibüler rehabilitasyona mümkün olduğunca erken başlanmalıdır.
Kronik tek taraflı çift taraflı vesitbüler kayılarda vestibüler rehabilitasyon yaşam kalitesini iyileştirmeye odaklanır. Galvanik stimülasyon uygulamaları tedavi amaçlıdır. Etkiniliği sınırlıdır. Ayrıca total vestibüler kaybı olan bireylere yönelik vestibüler implantasyon hakkındaki deneysel çalışmalar hala sürmektedir. Şu anda etkinliği ispatlanmış, invaziv olmayan , kolay tolere edilebilen ve düşük maliyetli en etkin uygulama vestibüler rehabilitasyondur.
Vertigo’nun Gelişimi Nasıldır?
Vertigo’nun gelişimi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Vestibüler sistemdeki asimetri iç kulakta veya sinirlerde meydana gelen hasarlar nedeniyle baş dönmesi semptomunu tetikler. Merkezi sinir sistemi bu asimetrilere uyum sağlayarak semptomların geçici olmasını sağlar. Yine de bazı durumlarda vertigo tekrarlayabilir. Kalıcı vestibüler bozukluklar süregelen dengesizlik hissine yol açar.
Vertigo’ya neden olabilecek diğer faktörler şunlardır:
Tümörler:
- Vestibüler Schwannoma (akustik nörinoma) erişkin popülasyonda posterior fossa da en sık görülen ekstraaksiyel tümörlerden biridir. İntrakranial tümörlerin %10’unu, Serebellopontin köşe tümörlerinin %85’ini, İntrakranial schwannomaların %90’ını kapsamaktadır.
- Menenjiyom yetişkinlerde sık rastlanan bir tümördür.
- Glomus jugulare ve glomus jugulotympanicum, kemoreseptör sisteminin tümörleridir.
İnflamasyon ve enfeksiyonlar:
- Viral labirentit viral enfeksiyonlardan kaynaklanan bir iç kulak iltihabıdır.
- Kronik Otitis Media, orta kulağın kronik enfeksiyonudur. Mastoidit ve labirentite yol açabilir. Mastoidit, mastoid boşlukların bakteriyel enfeksiyonudur.
- Kolesteatom orta kulakta yassı epitelin anormal büyümesiyle ilgili bir lezyondur. Konjenital olabileceği gibi edinsel olarak kronik orta kulak enfeksiyonlarına bağlı gelişebilir. İşitme kaybı ön plandadır. Ancak oluşturduğu erozyona göre baş dönmesine neden olabilir.
- Akut serebellit özellikle çocuklarda suçiçeği-zoster virüsü ile ilişkilendirilen bir durumdur.
Bu faktörlerin her biri vertigo semptomlarının ortaya çıkmasında etkili olabilir. Ancak merkezi sinir sistemi adaptasyonu sayesinde semptomlar genellikle geçicidir. Vertigo kompleks bir durum olup birden fazla etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.
Vertigonun Görülme Sıklığı Nedir?
Vertigo yetişkinler arasında yaygın bir sağlık sorunudur ve özellikle kadınlarda daha sık görülür. Erkeklere kıyasla kadınlar vertigo sorununu iki ila üç kat daha fazla yaşarlar. Bu durum yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan bir eğilim gösterir. Araştırmalar baş dönmesinin hormonal değişimler ve çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle depresyon ve kardiyovasküler hastalıklar vertigo ile bağlantılıdır. Toplum üzerinde yapılan anketler baş dönmesinin ne kadar yaygın olduğuna dair önemli bilgiler sunar:
- Genel popülasyonun yaklaşık %5’i yıllık olarak baş dönmesi yaşar.
- Yıllık görülme sıklığı ise %1,4 civarındadır.
- Yetişkinlerin yıllık %15 ile %20’si baş dönmesi şikayetiyle karşılaşır.
Baş dönmesi türlerine göre de prevalans farklılık gösterir:
- BPPV (İyi huylu pozisyonel baş dönmesi) bir yıllık yaygınlığı %1,6’dır.
- Vestibüler migrenin yaygınlığı ise %1’den daha azdır.
- Son zamanlarda yapılan çalışmalar, Meniere hastalığının prevalansının %0,51 olduğunu göstermiştir.
Baş Dönmesini Yönetme ve Kontrol Altına Alma Stratejileri
Vertigo, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu rahatsızlığın tekrarlaması korkutucu olabilir ancak yönetilebilir bir durumdur. Etkili yönetim stratejileri uygulamak semptomların hafifletilmesine yardımcı olur. Tedavi yöntemleri arasında ilaç kullanımı, vestibüler rehabilitasyon terapileri önemli yer tutar. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri de vertigo yönetiminde büyük önem taşır:
- Kafein ve alkolden uzak durun
- Stres yönetimi tekniklerini uygulayın
- Yeterli ve düzenli uyku sağlayın
Baş dönmesi tetikleyicilerinden kaçınmak da faydalıdır. Özellikle ani baş hareketleri veya pozisyon değişiklikleri vertigo semptomlarını tetikleyebilir. Bu tür hareketlerden kaçınarak vertigonun olumsuz etkilerini azaltmak mümkündür. Bununla birlikte yaşam boyu korunma ve kaçınma davranışlarıyla yaşamak mümkün değildir. Alternatif denge stratejilerinin geliştirilmesi ve postural istikrarın sağlanması için mutlaka vestibüler rehabilitasyon başlanmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Vertigonun tekrarlamasını önlemek için alınabilecek önlemler nelerdir?
Tekrarlayan vertigonun önlenmesi için aşağıdaki önlemler alınabilir: Vitamin D ve kalsiyum takviyesi yapmak, özellikle düşük D vitamini seviyeleri olan bireylerde vertigonun tekrarını azaltabilir. Vestibüler rehabilitasyon egzersizleri daima bir odyolog tarafından planlanmalı, istikrarlı uygulanmalı ve takip edilmelidir. Hipertansiyon, diyabet ve osteoporoz gibi altta yatan sağlık sorunlarını kontrol altında tutmak, vertigonun tekrarlama riskini azaltabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, tuz, kafein ve alkol alımını sınırlamak, stresi yönetmek ve yeterli uyku almak, vertigo ataklarını engellemeye yardımcı olabilir. Vertigo tetikleyicilerinden kaçınmak da tekrarları önleyebilir.
Hangi tür vertigo kalıcı hasara yol açabilir?
Bazı vertigo türleri kalıcı hasara yol açabilir, özellikle vestibüler sistem veya merkezi sinir sistemi üzerinde kalıcı zararlar oluşturan durumlar bu potansiyeli yüksek olgulardır. Örneğin iç kulağın iltihaplanması olarak da bilinen labirentit, tedavi edilmezse kalıcı işitme kaybına yol açabilir. Benzer şekilde, vestibüler nörit, vestibüler sinirin iltihaplanması sonucu denge sorunlarına yol açarak sinirdeki kalıcı hasara sebep olabilir. Beyinle ilgili sorunlardan kaynaklanan santral vertigo, felç veya tümör gibi durumlarla ilişkili olabilir ve beyin yaralanmasının ciddiyetine ve yerine bağlı olarak kalıcı eksikliklere yol açabilir. Vertigo belirtileri görüldüğünde, altta yatan nedeni teşhis etmek ve olası uzun vadeli zararları önlemek için tıbbi yardım almak çok önemlidir.
Tekrarlayan vertigo atakları için hangi tedavi yöntemleri önerilir?
Tekrarlayan vertigo ataklarının tedavisinde, altta yatan nedene göre çeşitli yöntemler uygulanabilir. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) için, Epley manevrası gibi kanalit yeniden konumlandırma prosedürleri etkili olup, kulakta yerinden çıkan kristallerin yeniden yerine oturmasını sağlar.
Vestibüler Rehabilitasyon Terapisi (VRT), özellikle vestibüler nörit ve tek taraflı veya çift taraflı vestibüler disfonksiyon gibi durumlarda dengeyi geliştiren ve baş dönmesini azaltan özel egzersizler içerir. İlaç tedavileri BPPV için öncelikli seçenek değildir, bununla birlikte diğer periferik vertigolarda ve Meniere hastalığı gibi durumlarda medikal tedavi yani ilaç desteği gereklidir. Yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi, yeterli su tüketimi ve olası D vitamini takviyesi ile vertigo ataklarının önlenmesine yardımcı olabilir. Migrenle ilişkili vertigoda ise vestibüler rehabilitasyona ek olarak, diyet tetikleyicilerinin yönetimi ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda sağlayabilir. Bu tedavi yöntemlerinin etkinliği, vertigonun spesifik nedenine bağlıdır. Bu nedenle klinik deneyimi yüksek bir odyolog tarafından değerlendirilmek çok önemlidir.

Dr. Audiologist Emel Uğur was born in 1982 in Çanakkale. She worked for 15 years at Istanbul Training and Research Hospital, specializing in Pediatric Audiology, Otologic Diseases, and Vestibular System Disorders. In 2015, she joined the Acıbadem Healthcare Group. She currently works as a Dr. Audiologist at Acıbadem Altunizade Hospital and also serves as a faculty member and program director of the Audiometry Department at Acıbadem University Vocational School of Health Services.
İstanbul'daki Kliniğimizin Konumu